|
English Translation |
|
More meanings for tutmak
keep
verb
|
|
korumak,
sağlamak,
kalmak,
sürdürmek,
bulundurmak
|
hold
verb
|
|
almak,
barındırmak,
alıkoymak,
durmak,
dayanmak
|
grip
verb
|
|
kavramak,
sıkıştırmak,
yakalamak,
etkilemek,
çekmek
|
retain
verb
|
|
kaybetmemek,
alıkoymak,
elinden kaçırmamak,
unutmamak,
parayla tutmak
|
keep in
verb
|
|
alıkoymak,
bastırmak,
frenlemek,
karnını içe çekmek,
yanar durumda tutmak
|
take
verb
|
|
almak,
çekmek,
götürmek,
çıkarmak,
yapmak
|
catch
verb
|
|
yakalamak,
yetişmek,
kavramak,
anlamak,
kapmak
|
hire
verb
|
|
kiralamak,
ücretle çalıştırmak
|
hold on
verb
|
|
beklemek,
sarılmak,
bağlanmak,
dayanmak,
durmak
|
keep to
verb
|
|
uymak,
sadık kalmak,
kalmak,
çıkmamak
|
get hold of
verb
|
|
ele geçirmek,
kavramak,
yakalamak,
yakasına yapışmak,
bağlantı kurmak
|
play
verb
|
|
oynamak,
çalmak,
canlandırmak,
oynaşmak
|
grasp
verb
|
|
kavramak,
anlamak,
yakalamak,
kapmak
|
hold up
verb
|
|
kaldırmak,
yukarıda tutmak,
havaya kaldırmak,
göstermek,
desteklemek
|
engage
verb
|
|
bağlanmak,
bağlamak,
çekmek,
söz vermek,
çarpışmaya girmek
|
hold in
verb
|
|
zaptetmek,
sınırlamak,
kendini tutmak
|
choke
verb
|
|
kısmak,
boğmak,
boğulmak,
boğarak öldürmek,
tıkanmak
|
hold on to
verb
|
|
bırakmamak,
tutunmak
|
occupy
verb
|
|
işgal etmek,
oturmak,
almak,
meşgul etmek
|
hold back
verb
|
|
zaptetmek,
durdurmak,
saklamak,
söylememek,
çekinmek
|
contain
verb
|
|
içermek,
kapsamak,
ihtiva etmek,
zaptetmek,
frenlemek
|
uphold
verb
|
|
desteklemek,
sürdürmek,
onaylamak,
kaldırmak,
devam ettirmek
|
keep down
verb
|
|
engellemek,
zaptetmek,
baskı yapmak,
bastırmak,
sınıfta bırakmak
|
cog
verb
|
|
hile yapmak,
kurmak
|
restrain
verb
|
|
dizginlemek,
engellemek,
kısıtlamak,
sınırlamak,
bastırmak
|
be
verb
|
|
olmak,
var olmak,
bulunmak,
durmak,
mal olmak
|
withhold
verb
|
|
vermemek,
alıkoymak,
esirgemek
|
reserve
verb
|
|
ayırmak,
ayırtmak,
rezerve ettirmek,
hakkı saklı tutmak,
ertelemek
|
bind
verb
|
|
bağlamak,
ciltlemek,
tutturmak,
engel olmak,
donmak
|
stick
verb
|
|
ayrılmamak,
yapışmak,
sadık kalmak,
delmek,
takılmak
|
guard
verb
|
|
korumak,
korunmak,
nöbet tutmak,
gözetmek,
himaye etmek
|
seize
verb
|
|
ele geçirmek,
kaçırmamak,
yakalamak,
almak,
el koymak
|
take up
verb
|
|
almak,
kaldırmak,
kısaltmak,
tamamlamak,
karışmak
|
confine
verb
|
|
sınırlamak,
hapsetmek,
kapamak,
loğusa olmak
|
intercept
verb
|
|
durdurmak,
yolunu kesmek,
yakalamak,
alıkoymak,
önlemek
|
remand
verb
|
|
mahkemeye kadar tutmak,
mahkemesini ertelemek,
geri göndermek,
iade etmek
|
clench
verb
|
|
sıkmak,
perçinlemek,
kavramak,
sıkıca yakalamak,
kenetlemek
|
choke down
verb
|
|
yutmak,
mideye indirmek,
lüplemek,
durdurmak,
kontrol etmek
|
clutch
verb
|
|
kavramak,
yakalamak,
yapışmak,
kapmak,
yakalamaya çalışmak
|
favor
verb
|
|
desteklemek,
kayırmak,
iyilik etmek,
yardımda bulunmak,
kabul etmek
|
fish
verb
|
|
araştırmak,
avlamak,
denizden çıkarmak,
bulup çıkarmak,
balığa çıkmak
|
charter
verb
|
|
kiralamak,
tanımak,
vermek
|
abide by
verb
|
|
bağlı kalmak,
uymak
|
keep back
verb
|
|
gizlemek,
biriktirmek,
saklamak,
söylememek,
geciktirmek
|
inhibit
verb
|
|
engellemek,
kısıtlamak,
yasaklamak
|
possess
verb
|
|
sahip olmak,
hakim olmak,
elinde bulundurmak,
egemen olmak,
kurcalamak
|
play on
verb
|
|
üzerine tutmak,
oynamak,
oynaşmak,
yapar gibi görünmek
|
gather
verb
|
|
toplamak,
toplanmak,
bir araya getirmek,
kazanmak,
biriktirmek
|
cost
verb
|
|
mal olmak,
neden olmak,
etmek
|
work out at
verb
|
|
eşit olmak,
denk gelmek
|
hire on
verb
|
|
kiralamak,
ücretle çalıştırmak
|
tot up
verb
|
|
toplamak
|
save
verb
|
|
kurtarmak,
korumak,
tasarruf etmek,
biriktirmek,
kayda geçirmek
|
constrain
verb
|
|
sınırlamak,
zorlamak,
alıkoymak,
mecbur etmek,
baskı yapmak
|
cramp
verb
|
|
krampa neden olmak,
kenetlemek,
mengene ile sıkıştırmak,
engellemek,
kısıtlamak
|
figure out at
verb
|
|
ulaşmak
|
play upon
verb
|
|
oynamak,
yapar gibi görünmek,
oynaşmak,
üzerine tutmak
|
support
verb
|
|
desteklemek,
destek olmak,
yardım etmek,
sürdürmek,
geçindirmek
|
stick to
verb
|
|
ayrılmamak,
bırakmamak,
yerine getirmek,
bağlı kalmak,
vazgeçmemek
|
grapple
verb
|
|
uğraşmak,
boğuşmak,
yakalamak,
bağlamak,
kanca ile tutunmak
|
bespeak
verb
|
|
ayırtmak,
rica etmek,
sipariş vermek,
ısmarlamak,
istemek
|
add up to
verb
|
|
etmek,
anlamına gelmek,
demeye gelmek,
demek olmak
|
affect
verb
|
|
etkilemek,
dokunmak,
etki etmek,
numarası yapmak,
yaşamak
|
stanchion
verb
|
|
desteklemek,
taşımak
|
book
verb
|
|
ayırtmak,
rezervasyon yapmak,
ayırmak,
kaydetmek,
deftere işlemek
|
redeem
verb
|
|
kurtarmak,
yerine getirmek,
ödemek,
para verip kurtarmak,
fidye verip kurtarmak
|
bate
verb
|
|
kesmek,
kuvveti kesilmek,
azaltmak
|
choke back
verb
|
|
kontrol etmek,
durdurmak,
vazgeçirmek,
kısmak
|
choke off
verb
|
|
durdurmak,
vazgeçirmek,
kısmak
|
claw hold of
verb
|
|
yakalamak,
kıstırmak
|
cohere
verb
|
|
yapışmak,
tutarlı olmak,
bağlantılı olmak,
eş fazlı olmak
|
strangle
verb
|
|
boğmak,
boğazlamak,
bastırmak,
boğarak öldürmek,
gelişimini engellemek
|
stifle
verb
|
|
bastırmak,
boğmak,
zaptetmek,
boğulmak,
tıkanmak
|
seize on
verb
|
|
kaçırmamak,
yakalamak,
değerlendirmek
|
come to
verb
|
|
gelmek,
varmak,
ulaşmak,
payına düşmek,
kalmak
|
check
verb
|
|
denetlemek,
kontrol etmek,
gözden geçirmek,
karşılaştırmak,
frenlemek
|
total
verb
|
|
toplamak,
toplamını bulmak,
parçalamak,
etmek
|
favour
verb
|
|
desteklemek,
kayırmak,
iyilik etmek,
yardımda bulunmak,
kabul etmek
|
See Also in Turkish
kontrol altında tutmak
phrase, verb
|
|
keep under control,
police,
stake in,
stake out,
keep a tight rein on
|
elinde tutmak
verb
|
|
keep on your hand,
put in hand,
keep control of,
hold down
|
sözünü tutmak
phrase, verb
|
|
keep your promise,
keep one's word,
keep one's promise,
abide by one's word,
keep one's faith
|
taraf tutmak
verb
|
|
take sides,
side
|
nöbet tutmak
verb
|
|
keep watch,
mount guard,
be on guard duty,
watch,
guard
|
balık tutmak
|
|
fishing
|
kafa tutmak
verb
|
|
challenge,
oppose,
be obstinate,
dare,
stump
|
ışık tutmak
verb
|
|
keep light,
set light to,
light,
bear a torch,
flash on
|
yas tutmak
verb
|
|
mourn,
lament,
sorrow,
wail
|
oruç tutmak
verb
|
|
to fast,
fast
|
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|