|
English Translation |
|
More meanings for önlemek
prevent
verb
|
|
engel olmak,
önüne geçmek,
menetmek,
önden gitmek,
yol göstermek
|
prevent from
verb
|
|
engellemek
|
prohibit
verb
|
|
yasaklamak,
engel olmak,
menetmek,
yasak etmek,
önüne geçmek
|
intercept
verb
|
|
durdurmak,
yolunu kesmek,
yakalamak,
tutmak,
alıkoymak
|
avert
verb
|
|
çevirmek,
gidermek,
başka tarafa çevirmek
|
avoid
verb
|
|
kaçınmak,
sakınmak,
korunmak,
uzak durmak
|
arrest
verb
|
|
tutuklamak,
durdurmak,
bloke etmek,
el koymak,
çekmek
|
baffle
verb
|
|
şaşırtmak,
şaşkına çevirmek,
engel olmak,
bozmak,
boşa çıkarmak
|
bank
verb
|
|
parasal işlerini yapmak,
para sürmek,
para yatırmak,
set çekmek,
uçağı yan yatırarak döndürmek
|
circumvent
verb
|
|
atlatmak,
engellemek,
bozmak,
yenmek,
tuzağa düşürmek
|
get under control
verb
|
|
önlemek
|
counterwork
verb
|
|
karşı koymak,
engellemek
|
estop
verb
|
|
menetmek,
engel olmak
|
face up to
verb
|
|
cesaretle karşılamak,
karşı koymak,
göze almak,
katlanmak,
göz yummak
|
foil
verb
|
|
bozmak,
engellemek,
itmek,
folyo ile sarmak,
folyo döşemek
|
foreclose
verb
|
|
menetmek,
zamanından önce yapmak
|
forestall
verb
|
|
önce davranmak,
önüne geçmek,
stoklamak,
önceden yapmak
|
frustrate
verb
|
|
boşa çıkarmak,
engel olmak,
işini bozmak,
hayal kırıklığına uğratmak,
yıldırmak
|
head off
verb
|
|
önüne geçmek,
savmak,
yolunu kesmek,
yönünü değiştirmek
|
jugulate
verb
|
|
boğmak,
durdurmak
|
keep back
verb
|
|
gizlemek,
tutmak,
biriktirmek,
saklamak,
söylememek
|
obviate
verb
|
|
gidermek,
önüne geçmek,
çare bulmak,
karşılamamak,
yetmemek
|
occlude
verb
|
|
tıkamak,
kapamak,
kapatmak,
kesmek,
emmek
|
preclude
verb
|
|
engellemek,
önüne geçmek,
alıkoymak
|
repress
verb
|
|
bastırmak,
baskılamak,
baskı altında tutmak,
içine atmak
|
stay
verb
|
|
kalmak,
durmak,
durdurmak,
beklemek,
ertelemek
|
suppress
verb
|
|
bastırmak,
durdurmak,
ortadan kaldırmak,
baskı altına almak,
zaptetmek
|
thwart
verb
|
|
yaptırmamak,
bozmak,
engel olmak
|
ward
verb
|
|
korumak
|
ward off
verb
|
|
savuşturmak,
atlatmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
kaçınmak
phrase, verb
|
|
avoid,
refrain,
sidestep,
spare,
abstain
|
alâkası olmamak
verb
|
|
not to be concerned about,
be far out,
have nothing to do with,
have no bearing on
|
geri tepmek
verb
|
|
recoil,
kick back,
kick,
back-fire,
recoil on
|
|
|
|
|
|