|
English Translation |
|
More meanings for boğmak
choke
verb
|
|
kısmak,
tutmak,
boğulmak,
boğarak öldürmek,
tıkanmak
|
strangle
verb
|
|
boğazlamak,
bastırmak,
boğarak öldürmek,
gelişimini engellemek,
tutmak
|
drown
verb
|
|
bastırmak,
suda boğmak,
suda boğulmak,
dağıtmak
|
suffocate
verb
|
|
söndürmek,
boğulmak,
tıkanmak,
hava alamamak,
bunalmak
|
smother
verb
|
|
bastırmak,
boğulmak,
kontrol altına almak,
boğarak öldürmek,
yenilmek
|
overwhelm
verb
|
|
ezmek,
kaplamak,
alt etmek,
mahçup etmek,
kahretmek
|
asphyxiate
verb
|
|
oksijensiz bırakmak
|
burke
verb
|
|
susturmak,
bastırmak,
örtbas etmek
|
glut
verb
|
|
doldurmak,
tıka basa doldurmak,
fazla doyurmak,
tıkamak
|
inundate
verb
|
|
su basmak,
sel basmak
|
jugulate
verb
|
|
önlemek,
durdurmak
|
smother with
verb
|
|
sımsıkı örtmek,
kaplamak
|
stifle
verb
|
|
bastırmak,
zaptetmek,
tutmak,
boğulmak,
tıkanmak
|
strangulate
verb
|
|
sıkmak,
dolaşımı engellemek
|
throttle
verb
|
|
kısmak,
boğazını sıkmak
|
whelm
verb
|
|
bastırmak,
bunaltmak,
yenmek
|
See Also in Turkish
Nearby Translations
|
|
|
|
|