|
English Translation |
|
More meanings for gizlemek
|
bury
verb
|
|
|
gömmek,
defnetmek,
saklamak,
toprağa vermek,
cenazeyi kaldırmak
|
|
hide
verb
|
|
|
saklamak,
saklanmak,
dövmek,
saklı tutmak,
derisini yüzmek
|
|
dissemble
verb
|
|
|
duygularını gizlemek,
başka türlü göstermek,
görmemezlikten gelmek,
iki yüzlü davranmak
|
|
keep in dark
verb
|
|
|
bilgi vermemek
|
|
cloak
verb
|
|
|
örtmek,
saklamak,
örtbas etmek
|
|
cache
verb
|
|
|
gizli bir yere saklamak
|
|
bottle up
verb
|
|
|
bastırmak,
frenlemek,
kuşatmak,
sıkıştırmak
|
|
blot out
verb
|
|
|
silmek,
karalamak,
ortadan kaldırmak
|
|
mask
verb
|
|
|
maskelemek,
maske takmak,
kamufle etmek
|
|
draw a veil over
verb
|
|
|
maskelemek
|
|
keep back
verb
|
|
|
tutmak,
biriktirmek,
saklamak,
söylememek,
geciktirmek
|
|
keep in one's bosom
verb
|
|
|
kendine saklamak
|
|
disguise
verb
|
|
|
saklamak,
değiştirmek,
kılık değiştirmek,
kimliğini gizlemek
|
|
camouflage
verb
|
|
|
kamufle etmek
|
|
secrete
verb
|
|
|
salgılamak,
saklamak
|
|
cover up
verb
|
|
|
örtmek,
örtbas etmek,
bürümek
|
|
conceal
verb
|
|
|
saklamak,
örtmek,
örtbas etmek
|
|
pocket
verb
|
|
|
bastırmak,
cebe indirmek,
cebe koymak,
cebe atmak,
iç etmek
|
|
veil
verb
|
|
|
peçe takmak,
peçe ile örtmek,
maskelemek
|
|
tuck away
verb
|
|
|
tıka basa doldurmak,
saklamak
|
|
keep snug
verb
|
|
|
gizli tutmak,
saklamak
|
|
shroud
verb
|
|
|
örtmek,
korumaya almak,
kefene sarmak,
kefenlemek
|
|
sheathe
verb
|
|
|
kınına sokmak,
kaplamak,
kılıfına koymak,
kabına koymak
|
|
screen
verb
|
|
|
elemek,
örtmek,
perde ile ayırmak,
korumak,
saklamak
|
|
enshroud
verb
|
|
|
örtmek,
kefene sarmak
|
|
plant
verb
|
|
|
dikmek,
ekmek,
koymak,
yapıştırmak
|
|
obscure
verb
|
|
|
örtbas etmek,
saklamak,
karartmak,
karanlık yapmak,
belirsizleştirmek
|
|
keep from
verb
|
|
|
alıkoymak,
engellemek,
kurtarmak,
kendini tutmak
|
|
hush up
verb
|
|
|
örtbas etmek
|
|
hush
verb
|
|
|
susmak,
susturmak,
yatıştırmak,
sakinleştirmek,
örtbas etmek
|
|
hugger-mugger
verb
|
|
|
gizli tutmak,
sır olarak saklamak,
örtbas etmek,
duyurmamak
|
|
hoodwink
verb
|
|
|
göz boyamak,
aldatmak,
gözlerini bağlamak,
oyuna getirmek
|
|
gloss over
verb
|
|
|
örtbas etmek,
farklı yorumlamak
|
|
gloze
noun
|
|
|
örtbas etmek
|
|
gloze over
noun
|
|
|
örtbas etmek
|
|
sweep under the carpet
phrase
|
|
|
örtbas etmek
|
|
keep under wraps
phrase
|
|
|
gizli tutmak,
saklamak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
saklanmak
verb
|
|
|
hide,
hide oneself,
cover oneself,
burrow,
hide out
|
|
tuzlayarak saklamak
verb
|
|
|
saline,
salt,
pickle,
salt down,
salt away
|
|
gizli iş çevirmek
verb
|
|
|
turn a secret business,
go underground
|
|
yerine kaldırmak
verb
|
|
|
remove,
stow away
|
|
gizlenmek
verb
|
|
|
lurk,
hide oneself,
bury oneself,
take cover,
hide out
|
|
|
|
|
|
