|
English Translation |
|
More meanings for yerine getirmek
fulfill
verb
|
|
karşılamak,
tamamlamak,
yapmak,
gidermek,
uygulamak
|
meet
verb
|
|
karşılamak,
tanışmak,
görüşmek,
buluşmak,
karşılaşmak
|
acquit oneself
verb
|
|
yapmak
|
answer
verb
|
|
yanıtlamak,
cevap vermek,
karşılamak,
uymak,
bakmak
|
carry through
verb
|
|
gerçekleştirmek,
sonuca ulaştırmak,
bitirmek,
başarmak
|
complete
verb
|
|
tamamlamak,
doldurmak,
bitirmek,
uygulamak
|
discharge
verb
|
|
boşaltmak,
tahliye etmek,
görevden almak,
işten atmak,
deşarj etmek
|
execute
verb
|
|
gerçekleştirmek,
yapmak,
idam etmek,
sergilemek,
düzenlemek
|
fulfil
verb
|
|
karşılamak,
tamamlamak,
yapmak,
gidermek,
uygulamak
|
make good
verb
|
|
tazmin etmek
|
accomplish
verb
|
|
başarmak,
yapmak,
sonuçlandırmak,
üstesinden gelmek,
almak
|
observe
verb
|
|
gözlemek,
izlemek,
uymak,
görmek,
incelemek
|
perform
verb
|
|
yapmak,
uygulamak,
oynamak,
işlemek
|
put in force
verb
|
|
infaz etmek
|
satisfy
verb
|
|
karşılamak,
cevap vermek,
memnun etmek,
tatmin etmek,
hoşnut etmek
|
serve
verb
|
|
hizmet vermek,
hizmet etmek,
vermek,
görev yapmak,
çalışmak
|
settle
verb
|
|
yerleşmek,
yetinmek,
ödemek,
yerleştirmek,
durulmak
|
stick to
verb
|
|
ayrılmamak,
bırakmamak,
tutmak,
bağlı kalmak,
vazgeçmemek
|
redeem
verb
|
|
kurtarmak,
ödemek,
para verip kurtarmak,
fidye verip kurtarmak,
telâfi etmek
|
implement
verb
|
|
uygulamak,
sağlamak,
tamamlamak,
yapmak
|
See Also in Turkish
getirmek
verb
|
|
to bring,
bring,
bring in,
get,
carry
|
yerine
preposition, adverb
|
|
instead,
instead of,
in place of,
in lieu,
in lieu of
|
sorumluluğunu yerine getirmek
phrase
|
|
fulfillment of responsibility,
pull one's weight
|
görevini yerine getirmek
verb
|
|
fulfill one's duty,
do one's part
|
görevi yerine getirmek
verb
|
|
fulfill a task,
officiate
|
Similar Words
|
|
|
|
|