|
English Translation |
|
More meanings for bitirmek
finish
verb
|
|
tamamlamak,
bitmek,
tüketmek,
mahvetmek,
mükemmelleştirmek
|
end
verb
|
|
bitmek,
son vermek,
sonuca ulaşmak,
sona ermek,
yok etmek
|
complete
verb
|
|
tamamlamak,
doldurmak,
yerine getirmek,
uygulamak
|
terminate
verb
|
|
son vermek,
sona ermek,
sınırlamak,
sınır koymak,
bitmek
|
conclude
verb
|
|
sonuçlandırmak,
karara varmak,
sonuç çıkarmak,
sonuçlanmak,
bitmek
|
close
verb
|
|
kapatmak,
yaklaşmak,
kapamak,
örtmek,
kesmek
|
graduate
verb
|
|
mezun olmak,
derecelendirmek,
sınıflandırmak,
mezun etmek,
diploma vermek
|
exhaust
verb
|
|
boşaltmak,
tüketmek,
yormak,
çıkarmak,
kurutmak
|
break up
verb
|
|
parçalamak,
üzmek,
ayrılmak,
bitmek,
bozulmak
|
put an end to
verb
|
|
son vermek,
sona erdirmek
|
get through
verb
|
|
geçirmek,
başarmak,
geçmek,
harcayıp bitirmek,
sonuçlandırmak
|
fulfill
verb
|
|
yerine getirmek,
karşılamak,
tamamlamak,
yapmak,
gidermek
|
cease
verb
|
|
durdurmak,
kesmek,
durmak,
dinmek,
kesilmek
|
polish off
verb
|
|
halletmek,
üstesinden gelmek,
silip süpürmek
|
consume
verb
|
|
tüketmek,
harcamak,
sarfetmek,
yakıp kül etmek,
ziyan etmek
|
drink
verb
|
|
içmek,
içki içmek,
şerefine içmek,
içkiye harcamak
|
end off
verb
|
|
son vermek,
bitmek,
sona ermek
|
deplete
verb
|
|
tüketmek,
boşaltmak,
dökmek,
kurutmak
|
play out
verb
|
|
tükenmek
|
leave off
verb
|
|
salıvermek,
dinmek,
giymemek,
takmamak,
sonuçlandırmak
|
bring to an end
verb
|
|
bitirmek
|
put a stop to
verb
|
|
durdurmak,
son vermek,
nokta koymak
|
run out
verb
|
|
dışarı koşmak,
akmak,
sızmak,
bitmek,
tükenmek
|
sign off
verb
|
|
çıkarken imza atmak,
imzalayarak çıkmak,
yayına son vermek,
yayını durdurmak,
son vermek
|
call it off
verb
|
|
bitirmek
|
carry through
verb
|
|
gerçekleştirmek,
yerine getirmek,
sonuca ulaştırmak,
başarmak
|
clean up
verb
|
|
temizlemek,
toparlamak,
düzeltmek,
pırıl pırıl yapmak,
yoluna koymak
|
clear off
verb
|
|
ortadan kaldırmak,
yok etmek,
ortadan kaybolmak,
çekip gitmek,
defolmak
|
bring to completion
verb
|
|
tamamlamak
|
expend
verb
|
|
tüketmek,
harcamak,
sarfetmek
|
fetch up
verb
|
|
son vermek,
gelip durmak,
boylamak
|
make an end of
verb
|
|
sona erdirmek,
son vermek
|
snuff out
verb
|
|
söndürmek,
sonuçlandırmak
|
point
verb
|
|
doğrultmak,
işaret etmek,
göstermek,
sivriltmek
|
round out
verb
|
|
yuvarlaklaştırmak,
yuvarlak yapmak,
top gibi yapmak,
top gibi olmak,
şişmanlamak
|
wrap it up
verb
|
|
kısa kesmek,
kesmek
|
swallow up
verb
|
|
içine çekmek,
harcamak,
tüketmek
|
work off
verb
|
|
çalışa çalışa gidermek,
tamamlamak,
çalışarak kurtulmak,
üstünden atmak,
yerinden çıkmak
|
use up
verb
|
|
harcamak,
tüketmek
|
put through
verb
|
|
telefonu bağlamak,
bağlamak,
yapmak
|
wind up
verb
|
|
sarmak,
sarıp sarmalamak,
yumak yapmak,
kurmak,
kıvırmak
|
fulfil
verb
|
|
yerine getirmek,
karşılamak,
tamamlamak,
yapmak,
gidermek
|
See Also in Turkish
bir çırpıda bitirmek
verb
|
|
fin,
devour
|
harcayıp bitirmek
verb
|
|
to finish,
get through
|
ödeyerek bitirmek
verb
|
|
finish by paying,
extinguish
|
burada bitirmek
phrase
|
|
finish here,
call it a day
|
işini bitirmek
phrase
|
|
finish the job,
give his quietus
|
satıp bitirmek
verb
|
|
sell and finish,
clear out
|
yiyip bitirmek
verb
|
|
eat up,
demolish,
devour,
fret,
guzzle
|
içip bitirmek
verb
|
|
drink,
drink off,
drink up
|
işi bitirmek
verb
|
|
finish the job,
tie it up
|
iş bitirmek
verb
|
|
finish the job,
do the trick
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|