|
English Translation |
|
More meanings for işaret etmek
point out
verb
|
|
belirtmek,
dikkatini çekmek,
göstermek
|
make a sign
verb
|
|
işaret etmek
|
beckon
verb
|
|
baş işareti yapmak,
işaretle çağırmak
|
signalize
verb
|
|
belirginleştirmek,
işaretle bildirmek,
sinyâlize etmek,
karakterize etmek,
meşhur etmek
|
indicate
verb
|
|
belirtmek,
göstermek,
bildirmek,
çıtlatmak,
gerektirmek
|
point
verb
|
|
doğrultmak,
göstermek,
sivriltmek,
noktalamak
|
point at
verb
|
|
parmakla göstermek
|
sign
verb
|
|
imzalamak,
imza atmak,
imza etmek,
ismini yazmak,
ima etmek
|
signal
verb
|
|
sinyâl vermek,
işaretle bildirmek,
bildirmek
|
betoken
verb
|
|
göstermek,
belirtisi olmak
|
designate
verb
|
|
atamak,
tanımlamak,
adlandırmak,
tayin etmek,
göstermek
|
point to
verb
|
|
göstermek,
dikkat çekmek,
özellikle belirtmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
point
noun, verb
|
|
puan,
nokta,
husus,
sayı,
konu
|
out
noun, adjective, verb, preposition, adverb
|
|
dışarı,
çıkış,
dışarıda,
dışarıya,
çıkmış
|
Similar Words
|
|
|
|
|