|
English Translation |
|
More meanings for doğrultmak
aim
verb
|
|
nişan almak,
çalışmak,
kastetmek,
niyet etmek,
hedeflemek
|
train
verb
|
|
eğitmek,
yetiştirmek,
antrenman yapmak,
alıştırmak,
terbiye etmek
|
up with
verb
|
|
çekmek
|
present
verb
|
|
sunmak,
bulunmak,
tanıtmak,
takdim etmek,
ibraz etmek
|
point
verb
|
|
işaret etmek,
göstermek,
sivriltmek,
noktalamak
|
true up
verb
|
|
yerine uydurmak
|
right
verb
|
|
düzeltmek,
dik konuma getirmek,
haklı çıkarmak,
telâfi etmek,
derleyip toplamak
|
range
verb
|
|
bölgede yaşamak,
sıralı olmak,
sıra halinde olmak,
dolaşmak,
gezmek
|
plumb
verb
|
|
derinlemesine araştırmak,
kurşunla kaplamak,
iskandil etmek,
derinine inmek,
ölçmek
|
straighten
verb
|
|
düzeltmek,
düzleştirmek,
doğrulmak,
doğrusunu açıklamak,
kalkmak
|
orientate
verb
|
|
yönlendirmek,
doğuya doğru yapmak,
yöneltmek
|
orient
verb
|
|
yönlendirmek,
yöneltmek,
doğuya doğru yapmak
|
rectify
verb
|
|
düzeltmek,
doğru akıma çevirmek,
damıtarak arıtmak,
taşlamak,
uzunluğunu ölçmek
|
uncross
verb
|
|
açmak,
çizgilerini iptal etmek
|
unbend
verb
|
|
düzeltmek,
yumuşatmak,
gevşetmek,
fora etmek,
rahatlatmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|