|
English Translation |
|
More meanings for alıştırmak
exercise
verb
|
|
egzersiz yapmak,
uygulamak,
çalıştırmak,
kullanmnak,
göstermek
|
conform
verb
|
|
uymak,
uydurmak,
uyumlu olmak,
intibak etmek
|
regrind
verb
|
|
yeniden taşlamak,
tekrar zımparalamak
|
familiarize
verb
|
|
tanıtmak,
ilişki kurmak
|
addict
verb
|
|
alışmak,
bağımlısı olmak,
tiryaki olmak
|
adjust
verb
|
|
ayarlamak,
düzeltmek,
belirlemek,
uydurmak,
alışmak
|
condition
verb
|
|
ikmale bırakmak,
şart koşmak,
koşullandırmak,
belirlemek,
şarta bağlamak
|
break in
verb
|
|
zorla girmek,
terbiye etmek,
sözünü kesmek,
lafa karışmak
|
train
verb
|
|
eğitmek,
yetiştirmek,
antrenman yapmak,
terbiye etmek,
sürüklemek
|
accommodate
verb
|
|
yerleştirmek,
uyum sağlamak,
uydurmak,
bağdaştırmak,
uzlaştırmak
|
accustom
verb
|
|
alıştırmak
|
dovetail
verb
|
|
kurtağzı ile birleştirmek,
birbirine geçirmek,
birleştirmek,
uyuşmak,
benzemek
|
enure
verb
|
|
yürürlüğe girmek
|
habituate
verb
|
|
sık sık gitmek,
sıkça ziyaret etmek
|
harden
verb
|
|
sertleştirmek,
sağlamlaştırmak,
katılaştırmak,
duygusuzlaştırmak,
pekiştirmek
|
inure
verb
|
|
yürürlüğe girmek
|
school
verb
|
|
okula göndermek,
öğretmek,
yetiştirmek,
ders vermek,
eğitmek
|
season
verb
|
|
kurutmak,
kurumak,
tatlandırmak,
baharatını katmak,
çeşni katmak
|
attune
verb
|
|
akort etmek,
uydurmak
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|