|
English Translation |
|
More meanings for uydurmak
fit
verb
|
|
uymak,
oturmak,
oturtmak,
yakışmak,
yakıştırmak
|
fib
verb
|
|
yalan söylemek,
atmak
|
concoct
verb
|
|
hazırlamak,
karıştırmak,
uyduruvermek
|
make up
verb
|
|
oluşturmak,
toparlamak,
barışmak,
uyduruvermek,
makyaj yapmak
|
fake up
verb
|
|
uydurmak
|
cook up
verb
|
|
oynama yapmak
|
cook
verb
|
|
pişirmek,
yemek yapmak,
pişmek,
oynama yapmak,
mahvetmek
|
fabricate
verb
|
|
üretmek,
atmak,
yalan söylemek,
sahtesini yapmak
|
frame
verb
|
|
çerçevelemek,
kurmak,
düzenlemek,
ifade etmek,
iş çevirmek
|
invent
verb
|
|
icat etmek,
bulmak,
atmak
|
manufacture
verb
|
|
üretmek,
imal etmek
|
tell a fib
verb
|
|
yalan söylemek,
atmak
|
fashion
verb
|
|
biçimlendirmek,
yapmak
|
adapt
verb
|
|
uyarlamak,
uymak,
adapte etmek,
aktarmak,
alıntı yapmak
|
suit
verb
|
|
uymak,
uygun düşmek,
yakışmak,
uygun olmak,
iyi gelmek
|
tune up
verb
|
|
akort etmek,
şarkı söylemeğe başlamak
|
tune
verb
|
|
ayarlamak,
istasyona ayarlamak,
akort etmek,
akortlu olmak,
uyumlu olmak
|
accommodate
verb
|
|
yerleştirmek,
uyum sağlamak,
bağdaştırmak,
uzlaştırmak,
alışmak
|
attune
verb
|
|
alıştırmak,
akort etmek
|
conform
verb
|
|
uymak,
uyumlu olmak,
intibak etmek,
alıştırmak
|
romance
verb
|
|
macera yazmak,
aşk hikâyesi anlatmak,
palavra atmak,
atıp tutmak
|
reconcile
verb
|
|
uzlaştırmak,
bağdaştırmak,
barıştırmak,
aralarını bulmak,
ara bulmak
|
feign
verb
|
|
rol yapmak,
yalandan yapmak,
numarası yapmak
|
forge
verb
|
|
oluşturmak,
işlemek,
dövmek,
demir dövmek,
sahtesini yapmak
|
fudge
verb
|
|
geçiştirmek,
abartmak,
yarım yamalak yapmak,
uyduruk kaydırık yapmak,
baştan savma yapmak
|
gear
verb
|
|
vitese takmak,
vites değiştirmek,
ayarlamak,
oturtmak,
koşum takmak
|
improvise
verb
|
|
doğaçlama yapmak,
geçici olarak bulmak,
baştan savma yapıvermek
|
key
verb
|
|
girmek,
kilitlemek,
akort etmek
|
mint
verb
|
|
para basmak,
icat etmek
|
dream up
verb
|
|
hayalinde yaratmak,
icat etmek
|
adjust
verb
|
|
ayarlamak,
düzeltmek,
belirlemek,
alışmak,
alıştırmak
|
spin
verb
|
|
döndürmek,
kaybettirmek,
çevirmek,
eğirmek,
dönmek
|
square
verb
|
|
bağdaşmak,
halletmek,
kare yapmak,
uymak,
beraberliği sağlamak
|
square with
verb
|
|
uymak,
uyuşmak,
bağdaşmak
|
syntonize
verb
|
|
ayarlamak
|
tailor
verb
|
|
dikmek,
yakıştırmak,
adapte etmek
|
tally up
verb
|
|
uydurmak
|
trump up
verb
|
|
uydurmak
|
quadrate
verb
|
|
uymak
|
talk through one's hat
phrase
|
|
ahkâm kesmek,
bilmişlik yapmak,
kafadan atmak,
kıçından uydurmak,
saçmalamak
|
See Also in Turkish
See Also in English
make
noun, verb
|
|
yapmak,
sağlamak,
yaptırmak,
etmek,
elde etmek
|
up
noun, adjective, verb, preposition, adverb
|
|
yukarı,
yukarıya,
ayakta,
artış,
dik
|
Similar Words
tasarlamak
verb
|
|
design,
project,
contrive,
propose,
draft
|
hayalinde yaratmak
verb
|
|
dream,
dream up,
fantasize
|
barışmak
verb
|
|
make peace,
make it up,
make up,
smoke the peace pipe,
kiss and make up
|
|
|
|
|
|