|
English Translation |
|
More meanings for yumuşatmak
soften
verb
|
|
zayıflatmak,
yumuşamak,
sindirmek,
yatıştırmak,
kısmak
|
attemper
verb
|
|
tavlamak,
yatıştırmak,
teskin etmek,
dindirmek,
dengelemek
|
unbend
verb
|
|
doğrultmak,
düzeltmek,
gevşetmek,
fora etmek,
rahatlatmak
|
chasten
verb
|
|
yola getirmek,
ıslah etmek,
terbiye etmek,
sadeleştirmek,
basitleştirmek
|
dulcify
verb
|
|
tatlılaştırmak
|
limber up
verb
|
|
gevşetmek,
yumuşamak,
top arabasına ön parçayı bağlamak
|
loosen
verb
|
|
gevşetmek,
çözmek,
açmak,
gevşemek,
açılmak
|
mellow
verb
|
|
olgunlaşmak,
yumuşamak
|
melt
verb
|
|
eritmek,
erimek,
yumuşamak,
ergimek
|
moderate
verb
|
|
hafifletmek,
yatıştırmak,
yumuşamak,
başkanlık etmek
|
mollify
verb
|
|
yatıştırmak,
gönlünü almak
|
relax
verb
|
|
dinlenmek,
rahatlamak,
gevşemek,
rahatlatmak,
gevşetmek
|
season
verb
|
|
kurutmak,
kurumak,
tatlandırmak,
baharatını katmak,
çeşni katmak
|
shake up
verb
|
|
çırpmak,
silkelemek,
sarsmak,
sarsarak uyandırmak,
gözünü açmak
|
smooth
verb
|
|
düzeltmek,
düzleştirmek,
sakinleştirmek,
kolaylaştırmak,
düzlemek
|
soft-pedal
verb
|
|
pedal ile çalmak,
hafifletmek,
hafife almak
|
supple
verb
|
|
esnetmek
|
tame
verb
|
|
ehlileştirmek,
evcilleştirmek,
işlemek,
uslandırmak
|
unman
verb
|
|
sinirini bozmak,
kısırlaştırmak,
adamsız bırakmak,
cesaretini kırmak,
kadın gibi ağlatmak
|
mute
verb
|
|
sesini kısmak,
surdin ile kısmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
yatıştırmak
verb
|
|
soothe,
appease,
calm,
allay,
placate
|
kenara çekilmek
verb
|
|
retreat to the edge,
stand aside,
step aside
|
tonunu açmak
verb
|
|
turn on tons,
tone down
|
hafifletmek
verb
|
|
ease,
alleviate,
relieve,
extenuate,
lighten
|
|
|
|
|
|