Appearance
Use device theme  
Dark theme
Light theme

What does çıkarmak mean in Turkish?

English Translation
More meanings for çıkarmak
remove verb
kaldırmak, uzaklaştırmak, gidermek, ortadan kaldırmak, götürmek
extract verb
almak, çekmek, ihraç etmek, özünü çıkarmak, sağlamak
take verb
almak, çekmek, götürmek, yapmak, tutmak
eject verb
atmak, fırlatmak, kovmak, uçaktan atlamak
out verb
dışarı çıkarmak, dışarı atmak, kovmak, nakavt etmek
take out verb
çıkmak, yormak, dışarı çıkarmak, yemeğe götürmek
take off verb
götürmek, alıp götürmek, havalanmak, kaldırmak, öldürmek
put up verb
havaya kaldırmak, kaldırmak, kapatmak, bildirmek, vermek
disconnect verb
kesmek, birbirinden ayırmak, fişini çekmek, bağlarını koparmak
subtract verb
çıkarma yapmak
issue verb
ihraç, ihraç etmek, çıkmak, yayınlamak, bildirmek
exclude verb
dışlamak, hariç tutmak, dışında tutmak, dahil etmemek, içeri almamak
bring out verb
yayımlamak, ortaya çıkarmak
make out verb
farketmek, anlam çıkarmak, başarmak, idare etmek, geçinmek
dislodge verb
kovmak, yerinden oynatmak, evi boşalttırmak
expel verb
kovmak, dışarı atmak, sürmek, sürgün etmek
eliminate verb
gidermek, elemek, yok etmek, elimine etmek, atmak
wreak verb
almak
drop verb
düşürmek, bırakmak, kesmek, atmak, damlatmak
drive out verb
kovmak, sürmek, araba ile yol almak
elicit verb
meydana çıkarmak, öğrenmek, aydınlatmak, tepki göstermek, tepkiye neden olmak
derive verb
türetmek, sağlamak, kaynaklanmak
enact verb
sahnelemek, canlandırmak, oynamak, yasallaştırmak
emit verb
yaymak, yayınlamak, belirtmek, ifade etmek
delete verb
silmek, kazımak
give off verb
yaymak, kaçırmak
expunge verb
silmek
provoke verb
kışkırtmak, kızdırmak, tahrik etmek, uyandırmak, neden olmak
strip verb
soymak, soyunmak, üstünü çıkarmak, örtüsünü kaldırmak, açmak
put out verb
söndürmek, dışarı çıkarmak, dışarı atmak, bozmak, kızdırmak
omit verb
atlamak, ihmal etmek, unutmak, savsaklamak
start verb
başlatmak, başlamak, çalıştırmak, kurmak, irkilmek
pull off verb
kenara çekmek, soymak, kazanmak, koparmak, almak
extrude verb
ihraç etmek, preslemek, sıkıp çıkarmak, sıkmak, geçirmek
dislocate verb
yerinden çıkarmak, kaydırmak, oynatmak, sarsmak, bozmak
excrete verb
salgılamak, boşaltmak
oust verb
yerinden etmek, yerini almak, mahrum etmek
draw out verb
çekmek, taslağını çizmek, ana hatlarıyla çıkarmak, konuşturmak, söyletmek
evolve verb
gelişmek, geliştirmek, evrim geçirmek, yaymak, açmak
vent verb
havalandırmak, açığa vurmak, belli etmek, delik açmak, hava almaya çıkmak
work out verb
çözmek, çalışma yapmak, istenilen sonucu vermek, halletmek
extricate verb
kurtarmak, zor durumdan çıkarmak, serbest bırakmak, salıvermek, açığa çıkarmak
strike verb
vurmak, çarpmak, bulmak, hesap bakiyesini tespit etmek, isabet etmek
throw out verb
dışarı atmak, reddetmek, ileri sürmek, savurmak, söylemek
present verb
sunmak, bulunmak, tanıtmak, takdim etmek, ibraz etmek
dismantle verb
sökmek, dağıtmak, parçalamak, boşaltmak, yürürlükten kaldırmak
slip off verb
kaçmak, tüymek, sıyırmak
rule out verb
silmek, almamak, diskalifiye etmek, kabul etmemek, reddetmek
bare verb
açmak, soymak, açılmak
displace verb
yerinden çıkarmak, yerinden etmek, yerine geçmek
deduct verb
düşmek, hesaptan indirmek
doff verb
atmak, başından savmak
order out verb
çıkmasını söylemek, kovmak
take from verb
almak, düşürmek, indirmek
stick out verb
çıkıntı yapmak, çıkmak, besbelli olmak, bariz olmak, dayatmak
shoot out verb
atmak, fırlatmak, dışarı atmak, filizlenmek, fırlamak
pay off verb
tamamen ödemek, hesabını kapatmak, parasını verip kovmak, acısını çıkarmak, öç almak
throw off verb
üstünden atmak, kurtulmak, başından atmak, çiziktirmek, atlatmak
winkle out verb
güçlükle çekmek, zorla sızdırmak, zor zor söyletmek
educe verb
sonuç çıkarmak
foot verb
hesaplamak, ödemek, ayak kısmını örmek
scratch verb
kazımak, tırmalamak, çizmek, kaşımak, kaşınmak
reject verb
reddetmek, geri çevirmek, kabul etmemek, istememek, ıskartaya çıkarmak
order off verb
atmak, oyundan çıkarmak
unfix verb
sökmek, çözmek
exhale verb
nefes vermek, oh çekmek, yaymak
let out verb
çıkmasına izin vermek, salıvermek, bollaştırmak, genişletmek, kiraya vermek
hawk verb
boğazını temizlemek, avlanmak, avlamak, seyyar satıcılık yapmak, işportacılık yapmak
rest verb
dinlenmek, dinlendirmek, uyumak, durmak, koymak
rout out verb
yatağından çıkarmak, uzaklaştırmak, freze etmek
rout up verb
yatağından çıkarmak, uzaklaştırmak, freze etmek
haul up verb
yön değiştirmek, iyi yola sevketmek, düzeltmek, mahkemeye çıkarmak
give forth verb
yaymak, bildirmek, yayınlamak, duyurmak
foot up verb
hesaplamak
strip off verb
çıkarmak
spew out verb
kusmak
spew up verb
kusmak
spit verb
tükürmek, cızırdamak, çıtırdamak, çiselemek, serpiştirmek
exude verb
terlemek, yaymak, sızdırmak, kaçırmak, belirtmek
exhaust verb
boşaltmak, tüketmek, yormak, kurutmak, bitirmek
strike off verb
vurup kesmek, vurup koparmak, silmek, üzerini çizmek, basmak
strike through verb
karalamak
wipe out verb
silmek, temizlemek, ovarak çıkarmak, ödemek, kapamak
excogitate verb
düşünmek, düşünerek bulmak
bruit about verb
yaymak
enucleate verb
aydınlatmak, almak, açıklamak
publish verb
yayınlamak, basmak, yaymak, duyurmak, ilan etmek
touch off verb
ateşlemek, patlatmak, neden olmak
print out verb
printırdan çıkarmak
void verb
iptal etmek, boşaltmak, boş bırakmak, hükümsüz kılmak, terketmek
vomit verb
kusmak, istifrağ etmek, püskürtmek, lav püskürtmek
spew forth verb
kusmak
wipe up verb
silmek, temizlemek, son vermek
belch verb
geğirmek, püskürtmek, fışkırmak
blank verb
silmek, sayıyı önlemek
put off verb
ertelemek, baştan savmak, soğutmak, canını sıkmak, zorla indirmek
tide over verb
atlatmak, üstesinden gelmek
uncase verb
açmak
draw off verb
geri çekmek, çekmek, çekip çıkarmak, boşaltmak, saptırmak
divest verb
soymak, görevden almak, mahrum etmek
Find more words!
Use * for blank tiles (max 2) Advanced Search Advanced Search
Use * for blank spaces Advanced Search
Advanced Word Finder
See Also in Turkish
Nearby Translations
Translate from Turkish
go
Word Tools Finders & Helpers Apps More Synonyms
Copyright WordHippo © 2024