|
English Translation |
|
More meanings for kıvırmak
bend
verb
|
|
eğmek,
bükmek,
eğilmek,
çökmek,
esnetmek
|
curl
verb
|
|
bükmek,
kıvrılmak,
dalgalandırmak,
kıvırcık olmak
|
twist
verb
|
|
bükmek,
sarmak,
çarpıtmak,
dolamak,
bükülmek
|
crimp
verb
|
|
katlamak,
zorla askere almak,
engellemek,
durdurmak,
yarmak
|
entwist
verb
|
|
sarmak,
bükmek,
örmek,
burmak
|
fold
verb
|
|
katlamak,
sarmak,
kavuşturmak,
çökmek,
kapanmak
|
entwine
verb
|
|
bükmek,
sarmak,
dolaştırmak,
tırmanmak
|
enfold
verb
|
|
kucaklamak,
sarmak,
katlamak,
paketlemek
|
drape
verb
|
|
asmak,
katlamak,
kumaşla örtmek,
kumaşla süslemek,
dökümlü olmak
|
curl up
verb
|
|
bükmek,
kıvrılmak,
bükülmek
|
crook
verb
|
|
bükmek,
bükülmek
|
crisp
verb
|
|
dalgalandırmak,
gevrekleştirmek,
gevrekleşmek,
kıvrılmak
|
contort
verb
|
|
çarpıtmak,
bükmek,
saptırmak,
eğmek
|
angle
verb
|
|
çarpıtmak,
olta ile balık tutmak,
saptırmak,
köşe yapmak
|
do successfully
verb
|
|
kıvırmak
|
manage
verb
|
|
işletmek,
idare etmek,
halletmek,
becermek,
geçinmek
|
handle
verb
|
|
işlemek,
ele almak,
kullanmak,
ellemek,
dokunmak
|
turn back
verb
|
|
geri çevirmek,
reddetmek,
geri almak,
katlamak,
geri dönmek
|
turn down
verb
|
|
kısmak,
reddetmek,
ters çevirmek,
ters dönmek,
içeri kıvrılmak
|
wind
verb
|
|
sarmak,
çevirmek,
dolamak,
döndürmek,
kıvrıla kıvrıla gitmek
|
tuck up
verb
|
|
katlamak,
sıvamak,
sarmak,
sarmalamak,
kıvrılmak
|
tuck in
verb
|
|
tıkmak,
sokmak,
sokuvermek,
içeri sokmak,
sokuşturmak
|
tuck
verb
|
|
sokmak,
tıkmak,
tıkıştırmak,
tepmek,
katlamak
|
squirm
verb
|
|
kıvrılmak,
kıvranmak
|
meander
verb
|
|
kıvrılmak,
boş boş dolaşmak,
dolambaçlı yoldan gitmek
|
inflect
verb
|
|
çekmek,
eğmek,
bükmek,
değiştirmek
|
gopher
verb
|
|
kırma yapmak
|
goffer
verb
|
|
kırma yapmak
|
gauffer
verb
|
|
kırma yapmak
|
frizzle
verb
|
|
cızırdayarak kızarmak,
cızırdatarak kızartmak,
kıvrılmak
|
frizz
verb
|
|
cızırdayarak kızarmak,
kıvrılmak,
bukle olmak
|
frill
verb
|
|
fırfır yapmak,
kırıştırmak,
kırışmak
|
wind up
verb
|
|
sarmak,
sarıp sarmalamak,
yumak yapmak,
kurmak,
bükmek
|
fold down
verb
|
|
katlamak,
bükmek
|
have a command of
noun
|
|
hakim olmak,
iyi bilmek
|
squirm out of
phrase
|
|
yırtmak,
sıyrılmak,
mahçup olmak,
utanç duymak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|