|
English Translation |
|
More meanings for dökmek
dump
verb
|
|
boşaltmak,
indirmek,
yığmak,
damping yapmak
|
pour out
verb
|
|
dökülmek,
akmak,
taşmak,
yağdırmak,
küfür yağdırmak
|
pour out of
verb
|
|
boşaltmak
|
pour from
verb
|
|
boşaltmak
|
empty
verb
|
|
boşaltmak,
boşalmak,
içini boşaltmak,
dökülmek,
içini çıkarmak
|
diffuse
verb
|
|
yaymak,
dağıtmak,
yayılmak,
dağılmak,
nüfuz etmek
|
spill
verb
|
|
söylemek,
akıtmak,
saçmak,
serpmek,
dökülmek
|
shed
verb
|
|
akıtmak,
değiştirmek,
sıyrılmak,
ışık tutmak,
yaymak
|
unbosom
verb
|
|
açmak,
itiraf etmek
|
deplenish
verb
|
|
boşaltmak
|
pour
verb
|
|
boşaltmak,
akıtmak,
dökülmek,
yağdırmak,
akmak
|
deplete
verb
|
|
tüketmek,
boşaltmak,
bitirmek,
kurutmak
|
effuse
verb
|
|
yayılmak,
dışarı akıtmak,
sızdırmak,
açılmak,
sızmak
|
shower
verb
|
|
yağdırmak,
yağmuruna tutmak,
yağmuruna tutulmak
|
slop
verb
|
|
höpürdeterek içmek,
ağzını şapırdatarak yemek,
döküp saçmak,
sıçratmak,
çamurlu suda koşmak
|
slosh on
verb
|
|
sıçratmak
|
teem
verb
|
|
yavrulamak,
dökülmek,
boşalmak,
dolu olmak,
bol olmak
|
tip over
verb
|
|
boşaltmak,
devrilmek,
takla atmak,
burun üstü gelmek
|
tip
verb
|
|
bahşiş vermek,
eğilmek,
uç takmak,
ucuna bir şey takmak,
uyarmak
|
found
verb
|
|
kurmak,
dayandırmak,
kalıba dökmek,
temelini atmak,
dayanmak
|
cast
verb
|
|
atmak,
fırlatmak,
erken doğum yapmak,
kehanette bulunmak,
rol dağıtımı yapmak
|
See Also in Turkish
üzerine dökmek
|
|
pour over
|
içini dökmek
phrase, verb
|
|
telling something about personal issues,
unburden oneself,
unbosom oneself,
communicate,
unburden one's heart
|
su dökmek
verb
|
|
pee,
micturate
|
gözyaşı dökmek
phrase, verb
|
|
tear,
weep,
shed tears,
turn on the waterworks
|
üstüne dökmek
verb
|
|
pour over,
pour on,
pour upon
|
dil dökmek
verb
|
|
tongue,
blandish,
sweet-talk,
coax,
wheedle
|
tüy dökmek
verb
|
|
moult,
molt,
exuviate
|
kan dökmek
verb
|
|
shed blood,
spill blood
|
|
|
|
|
|