|
English Translation |
|
More meanings for baskı yapmak
pressurize
verb
|
|
basınç uygulamak,
sıkmak,
basıncını ayarlamak,
âkılamak
|
constrain
verb
|
|
sınırlamak,
zorlamak,
alıkoymak,
mecbur etmek,
tutmak
|
constrict
verb
|
|
daraltmak,
sıkmak,
sıkıştırmak,
büzmek,
kısıtlamak
|
force
verb
|
|
zorlamak,
mecbur etmek,
sıkıştırmak,
yükseltmek,
çabuklaştırmak
|
use force
verb
|
|
baskı yapmak
|
squeeze
verb
|
|
sıkmak,
sıkıştırmak,
suyunu çıkarmak,
ezmek,
tıkıştırmak
|
stress
verb
|
|
vurgulamak,
sıkıştırmak,
tonlamak,
önemle belirtmek
|
bear against
verb
|
|
sıkıştırmak,
bastırmak,
karşı koymak
|
coerce
verb
|
|
zorlamak,
baskı altında tutmak,
mecbur etmek
|
impress
verb
|
|
etkilemek,
iz bırakmak,
basmak,
damgalamak,
sıkıştırmak
|
keep down
verb
|
|
tutmak,
engellemek,
zaptetmek,
bastırmak,
sınıfta bırakmak
|
lean on
verb
|
|
güvenmek,
sıkıştırmak
|
oppress
verb
|
|
ezmek,
sıkıştırmak,
sıkmak,
bunaltmak,
kahretmek
|
press
verb
|
|
basmak,
sıkıştırmak,
sıkmak,
preslemek
|
pressure
verb
|
|
zorlamak,
basınç uygulamak,
baskılamak
|
push
verb
|
|
itmek,
zorlamak,
itelemek,
kakmak,
sıkıştırmak
|
sit upon
verb
|
|
yüklenmek,
sıkıntı vermek,
hasıraltı etmek
|
subdue
verb
|
|
bastırmak,
boyun eğdirmek,
hafifletmek,
kontrolüne almak,
zorlamak
|
tyrannize
verb
|
|
zulmetmek,
eziyet etmek,
ezmek
|
urge
verb
|
|
zorlamak,
teşvik etmek,
ileri sürmek,
sevketmek,
ısrarla tavsiye etmek
|
urge against
verb
|
|
baskı yapmak
|
press for
verb
|
|
sıkıştırmak,
ihtiyaç göstermek,
lehinde propaganda yapmak
|
put the bite on
phrase
|
|
baskı yapmak
|
put leverage on
phrase
|
|
yaptırım uygulamak
|
press-gang into doing
phrase
|
|
zorlamak
|
See Also in Turkish
yapmak
verb
|
|
make,
do,
perform,
build,
have
|
baskı
prefix, noun, adjective
|
|
printing,
pressure,
print,
oppression,
edition
|
See Also in English
pressure
noun, verb
|
|
basınç,
baskı,
zorlamak,
pres,
tazyik
|
make
noun, verb
|
|
yapmak,
sağlamak,
yaptırmak,
etmek,
elde etmek
|
to
preposition
|
|
için,
göre,
karşı,
-e,
-ye
|
|
|
|
|
|