|
English Translation |
|
More meanings for kabul etmek
accept
verb
|
|
kabullenmek,
onaylamak,
almak,
üstlenmek,
katlanmak
|
admit
verb
|
|
itiraf etmek,
almak,
içeri almak,
meydan vermek
|
adopt
verb
|
|
benimsemek,
seçmek,
evlât edinmek,
nüfusuna geçirmek,
sahip çıkmak
|
favour
verb
|
|
desteklemek,
kayırmak,
tutmak,
iyilik etmek,
yardımda bulunmak
|
approve
verb
|
|
onaylamak,
onamak,
beğenmek,
uygun bulmak,
uygun görmek
|
favor
verb
|
|
desteklemek,
kayırmak,
tutmak,
iyilik etmek,
yardımda bulunmak
|
enrol
verb
|
|
kaydetmek,
yazılmak,
askere almak,
yazmak,
adını yazmak
|
avow oneself
verb
|
|
itiraf etmek
|
assent
verb
|
|
razı olmak
|
allow
verb
|
|
izin vermek,
vermek,
bırakmak,
imkân vermek,
ayırmak
|
agree
verb
|
|
anlaşmak,
kararlaştırmak,
uymak,
hemfikir olmak,
birleşmek
|
affiliate
verb
|
|
katılmak,
tanımak,
evlat edinmek,
üyeliğe kabul etmek,
yakınlaşmak
|
acquiesce
verb
|
|
razı olmak,
karşı çıkmamak
|
accede
verb
|
|
razı olmak,
iktidara gelmek,
yönetime geçmek,
tahta çıkmak
|
say yes
verb
|
|
evet demek
|
consent
verb
|
|
izin vermek,
razı olmak
|
grant
verb
|
|
vermek,
onaylamak,
bağışlamak,
burs vermek,
nasip etmek
|
receive
verb
|
|
almak,
karşılamak,
teslim almak,
ağırlamak,
parasını almak
|
acknowledge
verb
|
|
onaylamak,
tanımak,
itiraf etmek,
alındığını bildirmek,
teşekkür etmek
|
enfranchise
verb
|
|
hak tanımak,
azat etmek,
oy hakkı vermek,
serbest bırakmak,
sorumluluktan kurtarmak
|
certify
verb
|
|
onaylamak,
doğrulamak,
tasdik etmek,
kanıtlamak,
tasdiklemek
|
honour
verb
|
|
onurlandırmak,
saygı göstermek,
şeref vermek,
Onur Nişanı vermek,
saymak
|
honor
verb
|
|
onurlandırmak,
saygı göstermek,
şeref vermek,
Onur Nişanı vermek,
saymak
|
witness
verb
|
|
şahit olmak,
tanık olmak,
şahitlik etmek,
sahne olmak,
onaylamak
|
thole
verb
|
|
dayanmak
|
take
verb
|
|
almak,
çekmek,
götürmek,
çıkarmak,
yapmak
|
fall in with
verb
|
|
rastlamak,
uyuşmak
|
be sold on
verb
|
|
benimsemek,
memnuniyetle kabul etmek,
inanmak
|
settle for
verb
|
|
razı olmak,
kabullenmek,
hesabı ödemek
|
regard as
verb
|
|
saymak,
olarak görmek,
gibi görmek
|
recognize
verb
|
|
tanımak,
farkına varmak,
farketmek,
takdir etmek,
onaylamak
|
own
verb
|
|
sahip olmak,
kabullenmek,
itiraf etmek,
tanımak,
teslim etmek
|
have
verb
|
|
olmak,
sahip olmak,
yapmak,
etmek,
bulunmak
|
go along with
verb
|
|
desteklemek,
aynı görüşte olmak
|
sustain
verb
|
|
sürdürmek,
devam ettirmek,
desteklemek,
çekmek,
taşımak
|
turn thumbs up on
phrase
|
|
kabul etmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
|
|
|
|
|