|
English Translation |
|
More meanings for birleşmek
inosculate
verb
|
|
birleştirmek,
katmak
|
join
verb
|
|
katılmak,
birleştirmek,
katmak,
üye olmak,
eklemek
|
unite
verb
|
|
birleştirmek,
kaynaşmak,
birlik olmak,
bağlamak,
evlenmek
|
confederate
verb
|
|
birleştirmek,
ittifak ettirmek,
ittifak etmek
|
coalesce
verb
|
|
bir araya gelmek,
kaynaşmak
|
combine
verb
|
|
birleştirmek,
kombine etmek,
toplamak,
kaynaştırmak,
karışmak
|
conjoin
verb
|
|
bağlanmak,
birleştirmek,
bağlamak
|
reunite
verb
|
|
birleştirmek,
barıştırmak,
kavuşmak,
toplamak,
toplanmak
|
agree
verb
|
|
anlaşmak,
kabul etmek,
kararlaştırmak,
uymak,
hemfikir olmak
|
affiliate
verb
|
|
katılmak,
tanımak,
kabul etmek,
evlat edinmek,
üyeliğe kabul etmek
|
ally
verb
|
|
birleştirmek,
katmak,
katılmak
|
ally oneself
verb
|
|
katılmak
|
amalgamate
verb
|
|
karışmak,
birleştirmek,
karıştırmak,
cıva ile karıştırmak
|
associate oneself
verb
|
|
işbirliği yapmak,
ortak olmak
|
band together
verb
|
|
toplanmak,
bir araya getirmek
|
congregate
verb
|
|
birleştirmek,
toplanmak,
toplamak
|
conjugate
verb
|
|
çekmek
|
converge
verb
|
|
yakınsamak,
kavuşmak,
yaklaşmak
|
couple
verb
|
|
birleştirmek,
bağlamak,
çiftleşmek,
eşleştirmek,
çiftleştirmek
|
fasten
verb
|
|
tutturmak,
bağlamak,
sabitlemek,
bağlanmak,
raptiyelemek
|
federate
verb
|
|
birleştirmek
|
fuze
verb
|
|
eritmek,
yanmak,
atmak,
birleştirmek
|
gang
verb
|
|
harekete geçmek
|
incorporate
verb
|
|
birleştirmek,
dahil etmek,
katmak,
anonimleşmek
|
knit
verb
|
|
örmek,
bağlamak,
örgü örmek,
dokumak,
çatmak
|
knit up
verb
|
|
birleştirmek,
bağlamak,
karara bağlamak,
yakınlaşmak,
kaynaşmak
|
link
verb
|
|
bağlamak,
bağlantı kurmak,
ulamak,
eklemek,
eklenmek
|
meld
verb
|
|
karışmak,
karıştırmak
|
merge
verb
|
|
kaynaşmak,
karışmak
|
be made one
verb
|
|
evlenmiş olmak
|
make one
verb
|
|
ortak olmak
|
weld
verb
|
|
kaynak yapmak,
leğimlemek,
kaynamak
|
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|