|
English Translation |
|
More meanings for içermek
contain
verb
|
|
kapsamak,
tutmak,
ihtiva etmek,
zaptetmek,
frenlemek
|
include
verb
|
|
katmak,
kapsamak,
dahil etmek,
içine almak
|
implicate
verb
|
|
bulaştırmak,
karıştırmak,
sokmak,
içine almak,
kapsamak
|
imply
verb
|
|
ima etmek,
anlamına gelmek,
kastetmek,
demeye gelmek,
demek olmak
|
enclose
verb
|
|
çevrelemek,
kapsamak,
kapatmak,
çevirmek,
kuşatmak
|
comprise
verb
|
|
kapsamak,
oluşmak,
ihtiva etmek,
içine almak
|
cover
verb
|
|
örtmek,
kapatmak,
korumak,
kaplamak,
kapamak
|
embody
verb
|
|
somutlaştırmak,
cisimleştirmek,
belirtmek,
bir bütün halinde toplamak,
ihtiva etmek
|
encapsulate
verb
|
|
kapsamak,
özetlemek,
kısa ve öz biçimde açıklamak
|
incapsulate
verb
|
|
kapsamak,
özetlemek,
kısa ve öz biçimde açıklamak
|
inclose
verb
|
|
çevrelemek,
kapsamak,
kapatmak,
kuşatmak,
iliştirmek
|
number
verb
|
|
numaralamak,
saymak,
hesaplamak,
katmak,
sayı saymak
|
span
verb
|
|
karışlamak,
karışla ölçmek,
germek,
uzatmak,
arabaya koşmak
|
store
verb
|
|
depolamak,
yüklemek,
doldurmak,
hafızaya almak,
akılda tutmak
|
subsume
verb
|
|
sınıflandırmak,
kapsamak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|