|
English Translation |
|
More meanings for araştırmak
|
research
verb
|
|
|
araştırma yapmak,
incelemek,
arama çalışmaları yapmak
|
|
investigate
verb
|
|
|
incelemek,
soruşturmak
|
|
explore
verb
|
|
|
keşfetmek,
muayene etmek,
kontrol etmek
|
|
study
verb
|
|
|
incelemek,
çalışmak,
okumak,
çalışma yapmak,
öğrenmek
|
|
search
verb
|
|
|
aramak,
üstünü aramak,
yoklamak,
sondalamak,
gedik açmak
|
|
survey
verb
|
|
|
incelemek,
bakmak,
ölçmek,
yoklamak,
muayene etmek
|
|
fish
verb
|
|
|
avlamak,
tutmak,
denizden çıkarmak,
bulup çıkarmak,
balığa çıkmak
|
|
seek
verb
|
|
|
aramak,
istemek,
çıkarmaya çalışmak,
peşinde koşmak,
uğraşmak
|
|
analyze
verb
|
|
|
analiz etmek,
incelemek,
çözümlemek,
tahlil etmek
|
|
probe
verb
|
|
|
derinlemesine araştırmak,
sonda ile yoklamak,
iskandil etmek,
sonda koymak,
derinine inmek
|
|
inquire
verb
|
|
|
sormak,
soruşturmak,
soru sormak
|
|
research on
verb
|
|
|
araştırmak
|
|
research into
verb
|
|
|
incelemek
|
|
quest
verb
|
|
|
aramak,
av izini aramak
|
|
dig
verb
|
|
|
kazmak,
çukur kazmak,
bellemek,
hafriyat yapmak,
deşmek
|
|
ferret
verb
|
|
|
dağgelinciği ile avlanmak
|
|
inquire into
verb
|
|
|
soruşturmak
|
|
seek for
verb
|
|
|
aramak,
peşinde olmak,
çıkarmaya çalışmak
|
|
rummage
verb
|
|
|
didik didik aramak,
aramak
|
|
dredge up
verb
|
|
|
dibini taramak,
deşmek,
eşelemek
|
|
go into
verb
|
|
|
girmek,
varmak,
incelemek,
tutulmak
|
|
hunt out
verb
|
|
|
aramak
|
|
seek after
verb
|
|
|
aramak,
peşinde olmak,
çıkarmaya çalışmak
|
|
poke
verb
|
|
|
kurcalamak,
karıştırmak,
dürtüklemek,
sokmak,
dürtmek
|
|
hunt up
verb
|
|
|
araştırmak
|
|
ferret about
verb
|
|
|
karıştırmak
|
|
rout
verb
|
|
|
bozguna uğratmak,
darmadağın etmek,
aramak,
eşelemek
|
|
forage
verb
|
|
|
yiyecek aramak,
eşelemek,
didiklemek,
yağmalamak,
baskın yapmak
|
|
cast about
verb
|
|
|
arayıp sormak,
tasarlamak,
volta vurmak
|
|
fish around
verb
|
|
|
araştırmak
|
|
cast around
verb
|
|
|
arayıp sormak,
tasarlamak,
volta vurmak
|
|
dig up
verb
|
|
|
toprağı kazıp çıkarmak,
deşmek,
meydana çıkarmak
|
|
quarry
verb
|
|
|
taş ocağından çıkarmak,
taş ocağı açmak
|
|
rake
verb
|
|
|
tırmıklamak,
tırmıkla toplamak,
taraklamak,
arayıp taramak,
taramak
|
|
hunt after
verb
|
|
|
aramak
|
|
dredge for
verb
|
|
|
araştırma yapmak
|
|
drag up
verb
|
|
|
kurcalamak,
açığa çıkarmak,
iyi terbiye etmemek,
gelişigüzel yetiştirmek
|
|
shop
verb
|
|
|
alışveriş etmek,
alışverişe çıkmak,
araştırma yapmak,
hapse atmak,
gammazlamak
|
|
shop for
verb
|
|
|
araştırmak
|
|
make a study of
verb
|
|
|
incelemek
|
|
sum up
verb
|
|
|
toplamak,
bilgi toplamak,
özetlemek,
anlamak,
kavramak
|
|
root
verb
|
|
|
kökleştirmek,
kök salmak,
kökleşmek,
yerleşmek,
çakmak
|
|
sound
verb
|
|
|
çalmak,
ses çıkarmak,
söylemek,
ağzını aramak,
ses vermek
|
|
check up
verb
|
|
|
kontrol etmek,
gözden geçirmek,
muayene etmek,
soruşturmak
|
See Also in Turkish
|
derinlemesine araştırmak
verb
|
|
|
investigate in depth,
probe,
get the bottom of,
plumb,
plumb-line
|
|
mağaraları araştırmak
verb
|
|
|
search the caves,
spelunk
|
|
titizlikle araştırmak
verb
|
|
|
scrutinize,
sift
|
|
içyüzünü araştırmak
verb
|
|
|
investigate the inner,
search into,
fathom
|
|
piyasayı araştırmak
verb
|
|
|
investigate the market,
go shopping
|
|
esasını araştırmak
verb
|
|
|
investigate,
bottom
|
Similar Words
|
|
|
|
|
