|
English Translation |
|
More meanings for dökülmek
be poured
verb
|
|
dökülmek
|
fall into
verb
|
|
edinmek,
uğramak,
maruz kalmak,
bölünmek,
akmak
|
fall out
verb
|
|
dışarıya çıkmak,
eksilmek,
sıradan çıkmak,
ortaya çıkmak,
bozuşmak
|
fall off
verb
|
|
düşmek,
azalmak,
damlamak,
terketmek,
eskisi gibi olmamak
|
pour forth
verb
|
|
taşmak,
yağdırmak,
küfür yağdırmak
|
pour out
verb
|
|
dökmek,
akmak,
taşmak,
yağdırmak,
küfür yağdırmak
|
spill
verb
|
|
dökmek,
söylemek,
akıtmak,
saçmak,
serpmek
|
fall into decay
verb
|
|
dökülmek
|
go to pieces
verb
|
|
parçalanmak,
dağılmak,
bölünmek,
kırılmak,
gücenmek
|
feel cheap
verb
|
|
mahçup hissetmek,
iyi hissetmemek
|
come off
verb
|
|
çıkmak,
kopmak,
olmak,
meydana gelmek,
elde etmek
|
course
verb
|
|
koşmak,
koşturmak,
akmak,
av sürmek,
köpeklerle kovalamak
|
disembogue
verb
|
|
denize dökülmek,
akıtmak
|
disgorge
verb
|
|
kusmak,
boşaltmak,
zoraki geri vermek,
isteksizce geri vermek
|
drape
verb
|
|
asmak,
katlamak,
kumaşla örtmek,
kumaşla süslemek,
kıvırmak
|
empty
verb
|
|
boşaltmak,
boşalmak,
içini boşaltmak,
dökmek,
içini çıkarmak
|
fall
verb
|
|
düşmek,
yıkılmak,
devrilmek,
inmek,
eğimli olmak
|
flow
verb
|
|
akmak,
dolaşmak,
süzülmek,
basmak,
met halinde olmak
|
molder
verb
|
|
çürümek,
çürütmek
|
moulder
verb
|
|
çürümek,
çürütmek
|
rub off
verb
|
|
silmek,
silerek çıkarmak,
ovarak temizlemek,
silinmek,
çıkmak
|
run down
verb
|
|
aşağıya koşmak,
akmak,
kötüye gitmek,
durmak,
boşalmak
|
slop over
verb
|
|
taşmak,
coşmak,
taşkınlık yapmak
|
teem
verb
|
|
yavrulamak,
boşalmak,
dolu olmak,
bol olmak,
kaynamak
|
peel
verb
|
|
soymak,
kabuğunu soymak,
soyunmak
|
peel off
verb
|
|
kabuğunu soymak,
soyulmak,
inişe geçmek
|
pour
verb
|
|
dökmek,
boşaltmak,
akıtmak,
yağdırmak,
akmak
|
trail
verb
|
|
izlemek,
sürüklemek,
yerde uzamak,
peşinden sürüklemek,
sürüklenmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
Nearby Translations
|
|
|
|
|