|
English Translation |
|
More meanings for koşmak
run
verb
|
|
çalıştırmak,
yayınlamak,
kaçmak,
uzanmak,
yönetmek
|
rush
verb
|
|
düşünmeden girişmek,
acele etmek,
aceleye getirmek,
atılmak,
şiddetli esmek
|
leg
verb
|
|
hızlı yürümek
|
leg it
verb
|
|
hızlı yürümek,
kaçmak
|
harness
verb
|
|
koşum takmak,
kullanmak
|
yoke
verb
|
|
bağlanmak,
boyunduruğa koşmak,
evlendirmek
|
career
verb
|
|
hız yapmak,
dörtnala koşmak
|
clip
verb
|
|
kırpmak,
kesmek,
tutturmak,
kısaltmak,
vurmak
|
course
verb
|
|
koşturmak,
akmak,
av sürmek,
köpeklerle kovalamak,
sürgün avına çıkmak
|
scamper
verb
|
|
acele ile gitmek
|
scamper about
verb
|
|
alelacele gitmek
|
scour
verb
|
|
ovmak,
koşuşturmak,
acele etmek,
ovarak temizlemek,
fırçalamak
|
scurry
verb
|
|
hızla kaçmak,
acele etmek
|
shin
verb
|
|
öne fırlamak,
tırmanmak,
bacağına vurmak
|
team
verb
|
|
takım kurmak,
takım halinde yapmak
|
jog
verb
|
|
dürtmek,
canlandırmak,
sallamak,
sarsmak,
itmek
|
See Also in Turkish
peşinden koşmak
phrase, verb
|
|
run after,
dangle after
|
dışarı koşmak
verb
|
|
run out
|
hızlı koşmak
verb
|
|
running fast,
sprint,
go the pace
|
peşinde koşmak
verb
|
|
pursue,
fish for,
seek,
search after,
ghost
|
şart koşmak
verb
|
|
stipulate,
lay down as a condition,
lay down,
condition,
provide
|
yardıma koşmak
verb
|
|
give help,
succour,
succor
|
rahvan koşmak
verb
|
|
lap,
amble
|
kukla koşmak
|
|
run a puppet
|
hızla koşmak
verb
|
|
run fast,
tear
|
at koşmak
verb
|
|
horse
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|