|
English Translation |
|
More meanings for dürtmek
prod
verb
|
|
kışkırtmak,
özendirmek,
teşvik etmek
|
goad
verb
|
|
kışkırtmak,
rahatsız etmek,
teşvik etmek
|
incite
verb
|
|
kışkırtmak,
teşvik etmek,
ayartmak,
kızıştırmak,
tahrik etmek
|
dig
verb
|
|
kazmak,
çukur kazmak,
bellemek,
hafriyat yapmak,
deşmek
|
edge on
verb
|
|
harekete geçirmek,
zorlamak
|
ginger
verb
|
|
kışkırtmak,
canlandırmak,
zencefil katmak,
teşvik etmek,
hızlandırmak
|
ginger up
verb
|
|
teşvik etmek,
canlandırmak,
kışkırtmak,
hızlandırmak
|
hustle
verb
|
|
acele ettirmek,
itmek,
itelemek,
sıkıştırmak,
sıkboğaz etmek
|
jab
verb
|
|
batırmak,
saplamak
|
jog
verb
|
|
canlandırmak,
sallamak,
sarsmak,
itmek,
yavaş tempoda koşmak
|
jolt
verb
|
|
sarsmak,
sallamak,
şaşırtmak,
hırpalamak,
sarsılmak
|
nudge
verb
|
|
dirseklemek,
hafifçe dürtmek,
dirsekle dürtmek
|
poke
verb
|
|
kurcalamak,
karıştırmak,
dürtüklemek,
sokmak,
itelemek
|
shove
verb
|
|
kıpırdamak,
itmek,
itip kakmak,
tıkmak,
tıkıştırmak
|
spur
verb
|
|
mahmuzlamak,
mahmuzla vurmak,
dehlemek,
teşvik etmek,
mahmuz takmak
|
thrust
verb
|
|
sokmak,
itmek,
saplamak,
saldırmak,
hücum etmek
|
spur on
noun
|
|
teşvik etmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|