|
English Translation |
|
More meanings for boşalmak
discharge
verb
|
|
boşaltmak,
yerine getirmek,
tahliye etmek,
görevden almak,
işten atmak
|
empty
verb
|
|
boşaltmak,
içini boşaltmak,
dökülmek,
dökmek,
içini çıkarmak
|
ejaculate
verb
|
|
söyleyivermek,
fışkırtmak,
boşaltmak,
fışkırmak,
haykırmak
|
cum
verb
|
|
boşalmak
|
cream
verb
|
|
kaymak tutmak,
krem sürmek,
köpürmek,
tatmin olmak,
kaymağını almak
|
exhaust
verb
|
|
boşaltmak,
tüketmek,
yormak,
çıkarmak,
kurutmak
|
drain away
verb
|
|
akıtmak,
boşaltmak,
akmak,
suyunu çekmek,
tükenmek
|
drain off
verb
|
|
akıtmak,
boşaltmak,
akmak
|
teem
verb
|
|
yavrulamak,
dökülmek,
dolu olmak,
bol olmak,
kaynamak
|
run down
verb
|
|
aşağıya koşmak,
dökülmek,
akmak,
kötüye gitmek,
durmak
|
swell
verb
|
|
şişmek,
kabarmak,
büyümek,
artmak,
dolmak
|
Similar Words
serbest bırakmak
phrase, verb
|
|
release,
deblock,
decontrol,
deliver,
affranchise
|
serbest bıraktırmak
verb
|
|
release,
unfetter
|
zincirini çözmek
verb
|
|
unravel the chain,
unchain
|
soyutlamak
verb
|
|
emancipate,
abstract,
isolate
|
aklamak
verb
|
|
exculpate,
launder,
whitewash,
brighten,
whiten
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|