|
English Translation |
|
More meanings for dökülen
pouring out
adjective
|
|
dökülen
|
deciduous
adjective
|
|
yaprak döken,
geçici,
belli dönemlerde dökülen
|
weeping
adjective
|
|
ağlayan,
gözü yaşlı,
akıtan,
iltihap akıtan
|
tributary
adjective
|
|
haraç ödeyen,
ırmağa karışan,
vergi veren,
haraç olarak verilen
|
effusive
adjective
|
|
coşkulu,
taşkın,
akan,
bol
|
See Also in Turkish
See Also in English
out
noun, adjective, verb, preposition, adverb
|
|
dışarı,
çıkış,
dışarıda,
dışarıya,
çıkmış
|
pouring
noun, adjective
|
|
dökme,
döküm,
boşaltma,
sel gibi,
aşırı yağmurlu
|
|
|
|
|
|
|