|
English Translation |
|
More meanings for olmak
be
verb
|
|
var olmak,
bulunmak,
tutmak,
durmak,
mal olmak
|
become
verb
|
|
haline gelmek,
kesilmek,
yakışmak,
yaraşmak,
güzel durmak
|
have
verb
|
|
sahip olmak,
yapmak,
etmek,
bulunmak,
almak
|
happen
verb
|
|
meydana gelmek,
rastlamak,
başına gelmek,
cereyan etmek,
başından geçmek
|
get
verb
|
|
almak,
edinmek,
elde etmek,
kazanmak,
getirmek
|
go
verb
|
|
gitmek,
geçmek,
girmek,
ölmek,
başlamak
|
take place
verb
|
|
meydana gelmek,
yerine geçmek
|
exist
verb
|
|
var olmak,
yaşamak,
bulunmak
|
turn
verb
|
|
çevirmek,
dönmek,
döndürmek,
dönüştürmek,
geçmek
|
go on
verb
|
|
dayanmak,
güvenmek,
bel bağlamak,
ilerlemek,
devam etmek
|
hap
verb
|
|
meydana gelmek,
tesadüf etmek,
rastlamak,
rastgelmek
|
be situated
verb
|
|
bulunmak
|
hit
verb
|
|
vurmak,
çarpmak,
ulaşmak,
bulmak,
isabet ettirmek
|
mature
verb
|
|
olgunlaşmak,
olgunlaştırmak,
vadesi gelmek
|
eventuate
verb
|
|
sonuçlanmak,
meydana gelmek,
çıkmak
|
fare
verb
|
|
gitmek,
yola çıkmak,
başından geçmek
|
come over
verb
|
|
başına gelmek,
üzerine çökmek,
uzaktan gelmek,
yön değiştirmek,
uğramak
|
come off
verb
|
|
çıkmak,
kopmak,
dökülmek,
meydana gelmek,
elde etmek
|
come about
verb
|
|
meydana gelmek,
doğmak,
çıkmak
|
befall
verb
|
|
başına gelmek
|
hatch
verb
|
|
çıkmak,
büyümek,
yumurtadan çıkmak,
civciv çıkarmak,
kuluçkaya yatırmak
|
occur
verb
|
|
oluşmak,
meydana gelmek,
ortaya çıkmak,
çıkmak,
görülmek
|
See Also in Turkish
yanında olmak
verb
|
|
stand by,
accompany,
flank,
neighbor,
neighbour
|
arkadaş olmak
verb
|
|
to be friends,
make friends,
be friends with,
make friends with,
pal up with
|
memnun olmak
verb
|
|
to be pleased,
be pleased,
be glad,
be charmed,
glory
|
mutlu olmak
verb
|
|
being happy,
be all smiles
|
engel olmak
phrase, noun, verb
|
|
prevent,
hinder,
obstruct,
handicap,
estop
|
sahip olmak
verb
|
|
have,
own,
possess,
be possessed of,
possess oneself of
|
mezun olmak
verb
|
|
to graduate,
graduate,
graduate from
|
aşık olmak
phrase, noun, verb
|
|
fall in love,
be in love,
be enamored of,
be stuck on,
have a crush on
|
var olmak
verb
|
|
to exist,
be,
endure,
obtain,
come into being
|
yok olmak
verb
|
|
to disappear,
clear away,
disappear,
dissolve,
evanesce
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|