|
English Translation |
|
More meanings for yanında olmak
accompany
verb
|
|
eşlik etmek,
katılmak,
refakât etmek,
birlikte olmak,
aynı anda yapmak
|
flank
verb
|
|
yan tarafı korumak,
kanattan saldırmak,
sınırdaş olmak
|
neighbor
verb
|
|
komşu olmak,
bitişik olmak
|
neighbour
verb
|
|
komşu olmak,
bitişik olmak
|
stand by
verb
|
|
sadık kalmak,
yardıma hazır olmak,
hazır olmak,
hazır beklemek,
beklemek
|
stand to
verb
|
|
yardıma hazır olmak,
devam etmek,
ayrılmamak,
bırakmamak,
dönmemek
|
See Also in Turkish
yanında
adjective, adverb, preposition
|
|
beside,
next,
by,
alongside,
nearby
|
olmak
verb
|
|
be,
become,
have,
happen,
get
|
See Also in English
by
adverb, preposition
|
|
tarafından,
göre,
ile,
yoluyla,
kadar
|
stand
noun, verb
|
|
durmak,
duruş,
sehpa,
ayakta durmak,
ayak
|
Similar Words
|
|
|
|
|