|
English Translation |
|
More meanings for dönmek
return
verb
|
|
geri dönmek,
döndürmek,
iade etmek,
geri göndermek,
geri gelmek
|
return to
verb
|
|
geri dönmek,
dönüşmek,
kavuşmak
|
go back
verb
|
|
geri gitmek
|
revert
verb
|
|
yeniden dönmek,
çevirmek,
eski haline dönmek,
ilkel haline dönmek,
tekrar değinmek
|
turn
verb
|
|
çevirmek,
döndürmek,
dönüştürmek,
geçmek,
sapmak
|
switch
verb
|
|
değiştirmek,
vurmak,
değişmek,
sallamak,
yer değiştirmek
|
rotate
verb
|
|
döndürmek,
dolandırmak,
dolamak,
eksen çevresinde dönmek,
dönüşümlü olmak
|
come back
verb
|
|
geri gelmek,
eski haline dönmek,
aklına gelmek,
karşılık vermek
|
revolve
verb
|
|
döndürmek,
etrafında dönmek,
devir yapmak,
devretmek,
düşünüp taşınmak
|
swim
verb
|
|
yüzmek,
taşmak,
dolmak,
yüzdürmek,
ıslatmak
|
turn back
verb
|
|
geri çevirmek,
reddetmek,
geri almak,
kıvırmak,
katlamak
|
go back on
verb
|
|
inkâr etmek,
sırt çevirmek,
caymak,
yerine getirmemek
|
spin
verb
|
|
döndürmek,
kaybettirmek,
çevirmek,
eğirmek,
örmek
|
bear
verb
|
|
taşımak,
katlanmak,
üstlenmek,
doğurmak,
çekmek
|
switch to
verb
|
|
bağlamak,
değiştirmek,
çevirmek
|
pivot
verb
|
|
eksen etrafında dönmek,
çark etmek,
bağlı olmak
|
recall
verb
|
|
hatırlamak,
geri çağırmak,
hatırlatmak,
anımsamak,
geri istemek
|
round
verb
|
|
yuvarlaklaştırmak,
etrafında dönmek,
etrafını sarmak,
etrafını dolaşmak,
etrafını dolaşarak geçmek
|
come home
verb
|
|
anlaşılır olmak,
kavramak
|
whirl
verb
|
|
fırıl fırıl dönmek,
fıldır fıldır dönmek,
karışmak,
döndürmek,
sarmak
|
wheel
verb
|
|
yuvarlanmak,
çark etmek,
döndürmek,
tekerlekli bir şeyi itmek,
el arabasıyla götürmek
|
turn over
verb
|
|
döndürmek,
devretmek,
çevirmek,
teslim etmek,
düşünüp taşınmak
|
swing
verb
|
|
sallanmak,
sallamak,
savurmak,
salınmak,
yumruk savurmak
|
face
verb
|
|
yüzleşmek,
bakmak,
yüz yüze gelmek,
karşı karşıya gelmek,
göğüs germek
|
reel
verb
|
|
makaraya sarmak,
sarmak,
dolamak,
fırıl fırıl dönmek,
sersemlemek
|
renege
verb
|
|
hile yapmak,
kurallara uymamak,
dininden dönmek,
sözünden dönmek,
reddetmek
|
repass
verb
|
|
geri gitmek,
yeniden yanından geçmek
|
gyrate
verb
|
|
döne döne gitmek,
topaç gibi dönmek
|
circle
verb
|
|
çevrelemek,
kuşatmak,
etrafını dolaşmak,
çark etmek
|
veer
verb
|
|
saptırmak,
yön değiştirmek,
döndürmek
|
twist
verb
|
|
bükmek,
sarmak,
çarpıtmak,
dolamak,
kıvırmak
|
tumble
verb
|
|
yıkılmak,
düşmek,
karıştırmak,
devrilmek,
takla atmak
|
get round
verb
|
|
yayılmak,
kandırmak
|
front
verb
|
|
yönelmek,
bakmak,
karşı olmak,
önderlik etmek,
cephesini düzenlemek
|
recant
verb
|
|
vazgeçmek,
caymak,
sözünü geri almak,
fikrini değiştirmek
|
regress
verb
|
|
geri çekilmek,
geri gitmek,
gerilemek
|
deflect
verb
|
|
saptırmak,
çevirmek,
döndürmek,
sapmak,
caymak
|
screw
verb
|
|
vidalamak,
çevirmek,
burmak,
geçirmek,
sikişmek
|
slew
verb
|
|
çevirmek,
döndürmek,
devir yaptırmak,
devretmek
|
slue
verb
|
|
çevirmek,
döndürmek,
devretmek
|
chop round
verb
|
|
yön değiştirmek,
değişmek
|
swallow
verb
|
|
yutmak,
yutkunmak,
geri almak,
sineye çekmek,
ezberlemek
|
chop about
verb
|
|
yön değiştirmek,
değişmek
|
call back
verb
|
|
geri çağırmak,
caymak,
yalanlamak,
arayan kimseyi geri aramak,
tekrar uğramak
|
budge from
verb
|
|
ödün vermek
|
turn round
verb
|
|
fikrini değiştirmek,
döndürmek
|
swerve
verb
|
|
çelmek,
saptırmak,
vazgeçmek,
döndürmek,
yoldan çıkmak
|
turn up
verb
|
|
kaldırmak,
yukarı tutmak,
bulmak,
düzünü çevirmek,
açmak
|
veer round
verb
|
|
yön değiştirmek,
döndürmek,
saptırmak
|
wheel around
verb
|
|
dönüp durmak,
daireler çizerek uçmak
|
wheel about
verb
|
|
dönüp durmak,
daireler çizerek uçmak
|
put about
verb
|
|
yaymak,
kızdırmak,
canını sıkmak,
yön değiştirmek
|
sheer from
verb
|
|
sapmak
|
abjure
verb
|
|
tövbe etmek,
yeminle vazgeçmek
|
apostatize
verb
|
|
ayrılmak
|
change one's mind
verb
|
|
fikir değiştirmek,
vazgeçmek,
caymak,
fikrini değiştirmek
|
turn one's coat
phrase
|
|
taraf değiştirmek
|
See Also in Turkish
etrafında dönmek
verb
|
|
turn around,
round,
circuit,
revolve
|
sağa dönmek
verb
|
|
turn right,
make a right,
bear right,
bear to the right
|
başı dönmek
verb
|
|
getting dizzy,
fell dizzy,
feel queer,
feel giddy,
be giddy
|
geri dönmek
verb
|
|
come back,
return,
return to,
turn back,
put back
|
çılgına dönmek
verb
|
|
go crazy,
go berserk,
go berserker
|
hayata dönmek
verb
|
|
return to life,
revive,
resuscitate
|
geriye dönmek
verb
|
|
back,
turn about,
turn around,
face about
|
ters dönmek
verb
|
|
reverse,
turn upside down,
turn,
turn down,
capsize
|
başa dönmek
phrase
|
|
turn back,
be back to square one
|
sola dönmek
verb
|
|
turn left,
make a left,
bear to the left,
bear left
|
Similar Words
|
|
|
|
|