|
English Translation |
|
More meanings for dışarı çıkarmak
put out
verb
|
|
çıkarmak,
söndürmek,
dışarı atmak,
bozmak,
kızdırmak
|
take out
verb
|
|
çıkmak,
çıkarmak,
yormak,
yemeğe götürmek
|
turn out
verb
|
|
tersyüz etmek,
tersini çevirmek,
içini dışına çevirmek,
boşaltmak,
kovmak
|
out
verb
|
|
çıkarmak,
dışarı atmak,
kovmak,
nakavt etmek
|
hatch out
|
|
dışarı çıkarmak
|
bar out
verb
|
|
dışarı çıkarmak,
içeri almamak,
dışarıda bırakmak
|
fray out
verb
|
|
dışarı çıkarmak,
yıpratmak,
aşındırmak,
yıpranmak,
aşınmak
|
fag out
verb
|
|
dışarı çıkarmak,
yormak,
canını çıkarmak
|
fink out
verb
|
|
dışarı çıkarmak,
destek vermemek,
katılmamak
|
muck out
|
|
dışarı çıkarmak
|
do out
verb
|
|
dışarı çıkarmak,
düzenlemek,
toparlamak,
temizlemek
|
fling out
verb
|
|
dışarı çıkarmak,
silkinmek,
binicisini atmak,
atmak,
fırlatıp atmak
|
belch out
|
|
dışarı çıkarmak
|
picking out
|
|
dışarı çıkarmak
|
gasp out
verb
|
|
dışarı çıkarmak,
soluk soluğa söylemek
|
pad out
verb
|
|
dışarı çıkarmak,
uzatmak,
şişirmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
out
noun, adjective, verb, preposition, adverb
|
|
dışarı,
çıkış,
dışarıda,
dışarıya,
çıkmış
|
take
noun, verb
|
|
almak,
çekmek,
götürmek,
çıkarmak,
yapmak
|
|
|
|
|
|