|
English Translation |
|
More meanings for yıpratmak
age
verb
|
|
yaşlandırmak,
yaşlanmak,
ihtiyarlamak,
kocamak
|
batter
verb
|
|
yumruklamak,
bombalamak,
meyilli olmak,
dövmek,
hırpalamak
|
chafe
verb
|
|
ovuşturmak,
ovalamak,
sürtmek,
yaralamak,
kızdırmak
|
corrode
verb
|
|
aşındırmak,
çürütmek,
kemirmek,
yıpranmak
|
fray
verb
|
|
yıpranmak,
aşındırmak,
aşınmak,
boynuz tüylerini dökmek
|
fray out
verb
|
|
aşındırmak,
yıpranmak,
aşınmak
|
frazzle
verb
|
|
yormak,
yıpranmak,
eskimek
|
fret
verb
|
|
üzülmek,
endişelendirmek,
aşındırmak,
kemirmek,
eskitmek
|
wear
verb
|
|
giymek,
takmak,
taşımak,
aşındırmak,
takınmak
|
wear away
verb
|
|
geçmek bilmemek,
eskitmek,
tüketmek,
zayıflatmak,
eskimek
|
wear down
verb
|
|
devamlı ısrarla kırmak,
yıpramak,
eskitmek,
zayıflatmak,
yenmek
|
thumb
verb
|
|
parmağıyla çevirmek
|
Similar Words
|
|
|
|
|