|
English Translation |
|
More meanings for özetlemek
summarize
verb
|
|
kısaltmak,
özet çıkarmak
|
abstract
verb
|
|
soyutlamak,
özet çıkarmak,
ayırmak,
damıtmak,
aşırmak
|
sum up
verb
|
|
toplamak,
araştırmak,
bilgi toplamak,
anlamak,
kavramak
|
abridge
verb
|
|
kısaltmak,
kısmak,
mahrum etmek
|
wrap up
verb
|
|
sarmak,
kavgayı kesmek,
sarıp sarmalamak,
sıkıca sarmak
|
boil down
verb
|
|
kaynatıp özünü çıkarmak,
özüne indirgemek,
kısa kesmek
|
brief
verb
|
|
talimat veya bilgi vermek,
avukat tutmak
|
compress
verb
|
|
sıkıştırmak,
bastırmak,
kısaltmak,
kompres yapmak
|
encapsulate
verb
|
|
kapsamak,
içermek,
kısa ve öz biçimde açıklamak
|
epitomize
verb
|
|
örneği olmak
|
incapsulate
verb
|
|
içermek,
kapsamak,
kısa ve öz biçimde açıklamak
|
outline
verb
|
|
taslağını çizmek,
ana hatlarıyla belirtmek,
görüntüsü yansımak
|
precis
verb
|
|
özetlemek
|
reduce
verb
|
|
azaltmak,
düşürmek,
küçültmek,
indirmek,
indirgemek
|
resume
verb
|
|
geri almak,
yeniden başlamak,
kaldığı yerden devam etmek,
kavuşmak
|
totalize
verb
|
|
toplamak,
toplamını bulmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|