|
English Translation |
|
More meanings for dolaştırmak
walk
verb
|
|
yürümek,
dolaşmak,
yürütmek,
gezmek,
gezdirmek
|
take for a walk
verb
|
|
yürüyüşe çıkarmak
|
walk out
verb
|
|
çıkıp gitmek,
çıkmak,
ayrılmak,
bırakmak,
yürüyüşe çıkarmak
|
walk about
verb
|
|
gezdirmek,
dolaşmak,
gezinmek,
kolaçan etmek
|
walk around
verb
|
|
dolaşmak,
etrafını dolaşmak,
gezdirmek
|
circulate
verb
|
|
yaymak,
dolaşmak,
deveran etmek,
devretmek,
tedavül etmek
|
entwine
verb
|
|
bükmek,
sarmak,
kıvırmak,
tırmanmak
|
entangle
verb
|
|
karıştırmak,
bulaştırmak,
başını derde sokmak
|
knot
verb
|
|
bağlamak,
düğümlemek,
karıştırmak,
dolaşmak
|
dash
verb
|
|
karalamak,
çarpmak,
atmak,
atılmak,
savurmak
|
embrangle
verb
|
|
şaşırtmak
|
foul
verb
|
|
bozmak,
kirletmek,
tıkamak,
karıştırmak,
faul yapmak
|
foul up
verb
|
|
karıştırmak,
bozmak,
rezil etmek,
kirletmek,
tıkamak
|
hand on
verb
|
|
aktarmak,
devretmek
|
kink
verb
|
|
dolaşmak
|
ravel
verb
|
|
sökmek,
sökülmek,
çözülmek,
çözmek,
tel tel ayırmak
|
tangle
verb
|
|
karıştırmak,
arapsaçına çevirmek,
içinden çıkılmaz hale getirmek
|
trot round
verb
|
|
gezdirmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|