|
English Translation |
|
More meanings for rezil etmek
disgrace
verb
|
|
gözden düşürmek,
utandırmak
|
bring disgrace on
verb
|
|
utandırmak
|
dishonor
verb
|
|
leke sürmek,
namusunu kirletmek,
şerefini sarsmak,
sözünü tutmamak,
onursuzluk etmek
|
let down
verb
|
|
indirmek,
düşürmek,
yüzüstü bırakmak,
hayal kırıklığına uğratmak,
atlatmak
|
ruin
verb
|
|
mahvetmek,
bozmak,
yıkmak,
berbat etmek,
harap etmek
|
wreck
verb
|
|
mahvetmek,
kaza yaptırmak,
bozmak,
haşat etmek,
kaza yapmak
|
attaint
verb
|
|
tutulmak,
yakalanmak,
lekelemek
|
decry
verb
|
|
kınamak,
kötülemek,
azarlamak
|
foul up
verb
|
|
dolaştırmak,
karıştırmak,
bozmak,
kirletmek,
tıkamak
|
gibbet
verb
|
|
asmak,
idam etmek
|
guy
verb
|
|
halatla tutturmak,
alay etmek,
takılmak,
bağlamak
|
pillory
verb
|
|
boyundurukla sergilemek,
dillere düşürmek
|
put to shame
verb
|
|
mahçup etmek,
utandırmak,
bozmak,
bozum etmek
|
stultify
verb
|
|
aptallaştırmak,
aptal durumuna düşürmek,
küçük düşürmek,
iptal etmek,
etkisini azaltmak
|
fuck up
verb
|
|
içine etmek,
boketmek,
berbat etmek
|
ball up
verb
|
|
bozmak,
berbat etmek
|
bitch
verb
|
|
berbat etmek,
şikâyet etmek
|
bitch up
verb
|
|
berbat etmek,
boketmek
|
screw up
verb
|
|
altüst etmek,
yükseltmek,
artırmak,
berbat etmek,
içine etmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|