|
English Translation |
|
More meanings for yürütmek
walk
verb
|
|
yürümek,
dolaşmak,
gezmek,
gezdirmek,
dolaştırmak
|
pursue
verb
|
|
sürdürmek,
izlemek,
kovalamak,
takip etmek,
devam etmek
|
wage
verb
|
|
sürdürmek,
devam ettirmek
|
filch
verb
|
|
çalmak,
aşırmak
|
push
verb
|
|
itmek,
zorlamak,
itelemek,
kakmak,
sıkıştırmak
|
prosecute
verb
|
|
dava açmak,
takip etmek,
kovuşturma açmak,
devam etmek,
sürdürmek
|
purloin
verb
|
|
aşırmak,
çalıntı yapmak,
eser hırsızlığı yapmak
|
walk away with
verb
|
|
çalmak,
alıp götürmek,
kolayca kazanmak,
ön plâna geçmek
|
prig
verb
|
|
aşırmak
|
collar
verb
|
|
durdurmak,
yakalamak,
yakasına yapışmak,
yaka takmak
|
go through with
verb
|
|
tamamlamak
|
hold down
verb
|
|
bastırmak,
baskılamak,
ezmek,
zaptetmek,
elinde tutmak
|
lift
verb
|
|
kaldırmak,
havalanmak,
yükseltmek,
yukarı kaldırmak,
topraktan çıkarmak
|
nick
verb
|
|
kesmek,
isabet ettirmek,
çentmek,
doğru tahmin etmek,
kazıklamak
|
pilfer
verb
|
|
araklamak,
aşırmak,
çalmak
|
scrounge
verb
|
|
çalmak,
aşırmak,
otlakçılık etmek
|
snaffle
verb
|
|
hafif gem vurmak,
aşırmak
|
sneak
verb
|
|
gizlice girmek,
sessizce sokulmak,
gizlice yapmak,
çalmak,
ispiyonlamak
|
make away with
verb
|
|
ile kaçmak,
çalıp kaçmak,
ortadan kaldırmak,
kurtulmak,
yok etmek
|
walk off with
verb
|
|
çalmak,
aşırmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|