|
English Translation |
|
More meanings for dışarı çıkmak
go out
verb
|
|
çıkmak,
dışarıya çıkmak,
eğlenmeye gitmek,
sönmek,
grev yapmak
|
step out
verb
|
|
çıkmak,
inmek,
hızlı yürümek,
pergelleri açmak,
dansa gitmek
|
pass out
verb
|
|
bayılmak,
kendinden geçmek,
ölmek,
dağıtmak
|
protrude
verb
|
|
çıkıntı yapmak,
pırtlamak
|
walk out of
verb
|
|
dışarı çıkmak,
çıkmak,
ayrılmak,
terketmek
|
walk out on
verb
|
|
dışarı çıkmak,
terketmek,
yüzüstü bırakmak
|
walk out with
verb
|
|
dışarı çıkmak,
çıkmak,
flört etmek,
gezip tozmak
|
hew out
verb
|
|
dışarı çıkmak,
yontarak yapmak,
çabalayarak yapmak,
uğraşıp yapmak
|
getting out
|
|
dışarı çıkmak
|
open out
verb
|
|
dışarı çıkmak,
dışarıya açılmak,
açılmak,
açmak,
serpilmek
|
leaving out
|
|
dışarı çıkmak
|
step out of
|
|
dışarı çıkmak
|
See Also in Turkish
See Also in English
outside
noun, adjective, preposition, adverb
|
|
dışında,
dış,
dışına,
dışarıda,
dışarıya
|
go
noun, verb
|
|
gitmek,
gitme,
geçmek,
girmek,
gidiş
|
to
preposition
|
|
için,
göre,
karşı,
-e,
-ye
|
|
|
|
|
|