|
English Translation |
|
More meanings for hızlandırmak
accelerate
verb
|
|
hızlanmak,
çabuklaştırmak,
özendirmek,
canlandırmak,
gaza basmak
|
speed up
verb
|
|
çabuklaştırmak,
gazlamak,
gaza basmak,
hız yapmak,
hızını artırmak
|
speed
verb
|
|
hız yapmak,
uğurlamak,
yolcu etmek,
süratli gitmek,
yolunu açık etmek
|
expedite
verb
|
|
kolaylaştırmak,
yollamak,
göndermek
|
quicken
verb
|
|
çabuklaştırmak,
canlandırmak,
hızlanmak,
hareketlendirmek,
hayata döndürmek
|
rev up
verb
|
|
devrini yükseltmek,
hızını artırmak
|
whip up
verb
|
|
artırmak,
tahrik etmek,
çırpmak,
çalkalamak,
çabucak hazırlamak
|
force the pace
verb
|
|
çabuklaştırmak
|
ginger
verb
|
|
dürtmek,
kışkırtmak,
canlandırmak,
zencefil katmak,
teşvik etmek
|
ginger up
verb
|
|
dürtmek,
teşvik etmek,
canlandırmak,
kışkırtmak
|
hasten
verb
|
|
acele ettirmek,
telaşlandırmak,
acele etmek,
iki ayağını bir pabuca sokmak
|
hurry
verb
|
|
acele etmek,
çabuk olmak,
acele ettirmek,
aceleye getirmek,
sıkıştırmak
|
jazz
verb
|
|
canlandırmak,
caz yapmak,
caz çalmak,
cinsel ilişkiye girmek,
ilişkiye girmek
|
jazz up
verb
|
|
canlandırmak,
ruh katmak
|
precipitate
verb
|
|
çökeltmek,
atmak,
çökelmek,
düşürmek,
yüksekten atmak
|
rev
verb
|
|
devrini yükseltmek,
hızını artırmak
|
wing
verb
|
|
kanat takmak,
kanatlanmak,
uçmak,
uçarak geçmek,
kanadını yaralamak
|
pour on the speed
phrase
|
|
gaza basmak
|
pour it on
phrase
|
|
göklere çıkarmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|