|
English Translation |
|
More meanings for telaşlandırmak
alarm
verb
|
|
korkutmak,
alârma geçirmek,
ayağa kaldırmak,
alârm vermek,
panik yapmak
|
put in a flurry
verb
|
|
telaşlandırmak
|
flurry
verb
|
|
iki ayağını bir pabuca sokmak
|
fluster
verb
|
|
sarhoş etmek,
telaşlanmak,
heyecanlanmak,
bocalamak,
iki ayağını bir pabuca sokmak
|
fuss
verb
|
|
gereksiz yere telâşlanmak,
yaygara koparmak,
ince eleyip sık dokumak,
titizlenmek,
özen göstermek
|
excite
verb
|
|
heyecanlandırmak,
tahrik etmek,
uyarmak,
uyandırmak,
heyecan uyandırmak
|
hasten
verb
|
|
hızlandırmak,
acele ettirmek,
acele etmek,
iki ayağını bir pabuca sokmak
|
ruffle
verb
|
|
meraklandırmak,
dalgalandırmak,
kırıştırmak,
buruşturmak,
hırpalamak
|
Similar Words
|
|
|
|
|
|