|
English Translation |
|
More meanings for heyecanlanmak
get excited
verb
|
|
heyecanlanmak
|
be excited
verb
|
|
heyecanlanmak
|
thrill
verb
|
|
titremek,
heyecanlandırmak,
etkilemek
|
be hyped up
verb
|
|
sinirli olmak
|
flush
verb
|
|
uçmak,
sifonu çekmek,
yüzü kızartmak,
heyecanlandırmak,
coşturmak
|
fluster
verb
|
|
sarhoş etmek,
telaşlandırmak,
telaşlanmak,
bocalamak,
iki ayağını bir pabuca sokmak
|
hot up
verb
|
|
ısıtmak,
heyecanlandırmak,
ısınmak,
tahrik olmak
|
stir
verb
|
|
karıştırmak,
kımıldamak,
kımıldatmak,
kıpırdatmak,
hareket ettirmek
|
take on
verb
|
|
üstlenmek,
üzerine almak,
almak,
kapışmak,
benzemek
|
work oneself up
verb
|
|
heyecanlanmak
|
loose countenance
noun
|
|
kontrolünü kaybetmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
|
|
|
|
|
|