|
English Translation |
|
More meanings for tahrik etmek
turn on
verb
|
|
açmak,
yakmak,
çevirmek,
heyecanlandırmak
|
seduce
verb
|
|
baştan çıkarmak,
ayartmak,
kanına girmek,
iğfal etmek
|
excite
verb
|
|
heyecanlandırmak,
uyarmak,
uyandırmak,
heyecan uyandırmak,
kışkırtmak
|
provoke
verb
|
|
kışkırtmak,
çıkarmak,
kızdırmak,
uyandırmak,
neden olmak
|
incite
verb
|
|
kışkırtmak,
teşvik etmek,
dürtmek,
ayartmak,
kızıştırmak
|
instigate
verb
|
|
kışkırtmak,
teşvik etmek,
körüklemek,
ayağa kaldırmak,
kundaklamak
|
agitate
verb
|
|
kışkırtmak,
çalkalamak,
sallamak,
sarsmak,
üzmek
|
egg
verb
|
|
teşvik etmek,
kışkırtmak
|
egg on
verb
|
|
teşvik etmek,
kışkırtmak
|
fan
verb
|
|
körüklemek,
yayılmak,
esmek,
yelpazelenmek,
havalandırmak
|
ferment
verb
|
|
mayalandırmak,
ekşimek,
heyecanlandırmak,
kışkırtmak,
telaşlanmak
|
hound
verb
|
|
kışkırtmak,
iz sürmek,
izlemek,
takip etmek
|
hound on
verb
|
|
kışkırtmak
|
irritate
verb
|
|
kızdırmak,
sinirlendirmek,
sinirini bozmak,
kurcalamak,
öfkelendirmek
|
jockey into
verb
|
|
kışkırtmak
|
move
verb
|
|
hareket etmek,
taşınmak,
ilerlemek,
oynamak,
kımıldatmak
|
rough the wrong way
verb
|
|
kızdırmak,
sinirlendirmek
|
rouse
verb
|
|
canlandırmak,
uyandırmak,
canlanmak,
uyanmak,
kızdırmak
|
solicit
verb
|
|
istemek,
kışkırtmak,
yalvarmak,
ısrarla istemek,
dilemek
|
stimulate
verb
|
|
uyarmak,
canlandırmak,
teşvik etmek,
gayrete getirmek,
sinirlendirmek
|
sting
verb
|
|
sokmak,
ısırmak,
sızlatmak,
acıtmak
|
stir up
verb
|
|
ayağa kaldırmak,
karıştırmak,
çırpmak,
teşvik etmek,
kışkırtmak
|
whet
verb
|
|
uyandırmak,
açmak,
bilemek,
bileylemek,
sivriltmek
|
whip up
verb
|
|
hızlandırmak,
artırmak,
çırpmak,
çalkalamak,
çabucak hazırlamak
|
wind up
verb
|
|
sarmak,
sarıp sarmalamak,
yumak yapmak,
kurmak,
kıvırmak
|
work up
verb
|
|
sokmak,
getirmek,
düzenlemek,
hazırlamak,
tamamlamak
|
See Also in Turkish
Similar Words
azdırmak
verb
|
|
excite,
lead astray,
drive wild,
exacerbate,
irritate
|
kızdırmak
phrase, verb
|
|
anger,
annoy,
irritate,
tease,
inflame
|
sıkmak
verb
|
|
tighten,
squeeze,
crush,
distress,
make fast
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|