|
English Translation |
|
More meanings for yüksekten atmak
talk big
verb
|
|
övünmek,
büyük konuşmak
|
brag
verb
|
|
övünmek,
böbürlenmek
|
hector
verb
|
|
kabadayılık etmek,
gözünü korkutmak,
sindirmek
|
hold forth
verb
|
|
ileri sürmek,
teklif etmek,
sunmak,
nutuk çekmek,
söylev vermek
|
precipitate
verb
|
|
çökeltmek,
hızlandırmak,
atmak,
çökelmek,
düşürmek
|
rant
verb
|
|
atıp tutmak,
ateş püskürmek
|
roister
verb
|
|
şamata yapmak,
gürültülü eğlenmek,
yeri göğü inletmek
|
shoot off one's mouth
verb
|
|
abartmak,
mübâlağa etmek,
boşboğazlık etmek,
patavatsızlık etmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
throw
noun, verb
|
|
atmak,
atış,
atma,
fırlatmak,
fırlatma
|
away
noun, adjective, adverb
|
|
uzakta,
uzak,
uzağa,
deplasmanda,
yok
|
Similar Words
|
|
|
|
|
|