|
English Translation |
|
More meanings for dindirmek
ease
verb
|
|
kolaylaştırmak,
hafifletmek,
rahatlatmak,
yatıştırmak,
gevşetmek
|
quench
verb
|
|
gidermek,
söndürmek,
bastırmak,
kırmak,
su vermek
|
stop
verb
|
|
durdurmak,
durmak,
bırakmak,
kesmek,
son vermek
|
soothe
verb
|
|
yatıştırmak,
sakinleştirmek,
teskin etmek
|
kill
verb
|
|
öldürmek,
katletmek,
kesmek,
gebertmek,
cinayet işlemek
|
quieten
verb
|
|
susturmak,
yatıştırmak,
susmak,
sakinleşmek,
dinmek
|
abate
verb
|
|
azaltmak,
azalmak,
yatıştırmak,
yürürlükten kaldırmak,
hafiflemek
|
alleviate
verb
|
|
hafifletmek,
azaltmak,
yatıştırmak,
bastırmak,
teskin etmek
|
assuage
verb
|
|
yatıştırmak,
hafifletmek,
bastırmak
|
attemper
verb
|
|
yumuşatmak,
tavlamak,
yatıştırmak,
teskin etmek,
dengelemek
|
quiet
verb
|
|
susturmak,
susmak,
sakinleştirmek,
sakinleşmek,
yatıştırmak
|
relieve
verb
|
|
rahatlatmak,
hafifletmek,
kurtarmak,
nöbeti devralmak,
avutmak
|
salve
verb
|
|
rahatlatmak,
kurtarmak,
yatıştırmak,
iyi gelmek
|
suppress
verb
|
|
bastırmak,
önlemek,
durdurmak,
ortadan kaldırmak,
baskı altına almak
|
Similar Words
yatıştırmak
verb
|
|
soothe,
appease,
calm,
allay,
placate
|
sakinleştirmek
verb
|
|
smooth,
pacify,
tranquilize,
tranquillize,
appease
|
sakinleşmek
phrase, verb
|
|
calm down,
cool down,
quieten,
smooth down,
compose oneself
|
hafifletmek
verb
|
|
ease,
alleviate,
relieve,
extenuate,
lighten
|
|
|
|
|
|