|
English Translation |
|
More meanings for yığılmak
agglomerate
verb
|
|
bir araya getirmek,
toplamak,
yığmak,
toplanmak
|
bank up
verb
|
|
yığmak,
set çekmek
|
conglomerate
verb
|
|
kümelemek,
yığmak,
kümelenmek,
holdingleşmek
|
draw up
verb
|
|
dikleştirmek,
dik tutmak,
dizmek,
düzenlemek,
yazmak
|
drift
verb
|
|
sürüklenmek,
kendini koyvermek,
hayatın akışına bırakmak,
gayesiz yaşamak,
toplanmak
|
flop
verb
|
|
düşürmek,
düşüvermek,
suya düşmek,
çırpınmak,
cup diye düşmek
|
pour
verb
|
|
dökmek,
boşaltmak,
akıtmak,
dökülmek,
yağdırmak
|
roll up
verb
|
|
harekete geçmek,
yanaşmak,
araba ile gelmek,
gelmek,
çıkagelmek
|
slump down
verb
|
|
kendini bırakmak,
çökmek
|
subside
verb
|
|
çökmek,
çökelmek,
sakinleşmek,
alçalmak,
dibe çökmek
|
swarm
verb
|
|
tırmanmak,
kovanı terketmek,
oğul vermek,
toplanmak,
üşüşmek
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|
|