Appearance
Use device theme  
Dark theme
Light theme

What does geçici mean in Turkish?

English Translation
More meanings for geçici
temporary adjective
eğreti
transient adjective
süreksiz, fani, geçerken uğrayan
interim adjective
ara
provisional adjective
kesin olmayan
temporal adjective
şakak, dünyevi, maddi, zamana ait, zaman belirten
casual adjective
gündelik, sıradan, gelişigüzel, üstünkörü, kaçamak
transitory adjective
süreksiz, fani, eğreti
volatile adjective
uçucu, buharlaşan, havai, dönek, gelgeç
tentative adjective
deneysel, deneme niteliğinde, belli belirsiz, tereddüdlü
passing adjective
geçen, geçer, gelip geçici, tesadüfi, rastgele
ephemeral adjective
kısa ömürlü, fani
makeshift adjective
eğreti, geçici önlem türünden
momentary adjective
anlık, bir an süren
impermanent adjective
süreksiz, devamsız
palliative adjective
hafifletici
stopgap adjective
eğreti
provisory adjective
şartlı, şarta bağlı
deciduous adjective
yaprak döken, dökülen, belli dönemlerde dökülen
fugitive adjective
kaçak, kaçan, çabuk geçen, kısa ömürlü
ad interim adverb
geçici olarak
pro forma adjective
proforma, tahmini, biçimsel
extrinsic adjective
dış, dıştan gelen, ikincil, eğreti
interlocutory adjective
ara
flying adjective
uçan, uçuş, savrulan, dalgalanan, kısa
curable adjective
tedavi edilebilir, iyileştirilebilir
jury adjective
yedek, eğreti
provo adjective
geçici
fortuitous adjective
tesadüfi, rastlantı sonucu
fading adjective
solan, zayıflayan, tükenen, açılan, fani
fugacious adjective
uçucu, kısa ömürlü
band-aid adjective
eğreti, yardımcı
Find more words!
Use * for blank tiles (max 2) Advanced Search Advanced Search
Use * for blank spaces Advanced Search
Advanced Word Finder
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
Translate from Turkish
go
Word Tools Finders & Helpers Apps More Synonyms
Copyright WordHippo © 2025