|
English Translation |
|
More meanings for çakmak
lighter
noun
|
|
mavna,
salapurya
|
tack
verb
|
|
tutturmak,
raptiyelemek,
teyellemek,
katmak,
eklemek
|
drive
verb
|
|
sürmek,
çalıştırmak,
araba kullanmak,
kullanmak,
önüne katmak
|
hammer
verb
|
|
çekiçlemek,
dövmek,
çekiçle vurmak,
işlemek,
ağır yenilgiye uğratmak
|
be plowed
verb
|
|
sınıfta kalmak
|
strike
verb
|
|
vurmak,
çarpmak,
bulmak,
hesap bakiyesini tespit etmek,
isabet etmek
|
flash
verb
|
|
parlamak,
ışık tutmak,
aydınlatmak,
yakmak,
atmak
|
tack down
verb
|
|
çivilemek
|
flunk
verb
|
|
kalmak,
başarısız olmak,
sınıfta bırakmak,
okuldan almak
|
ground
verb
|
|
topraklamak,
yere sermek,
yere indirmek,
karaya oturtmak,
hareket izni vermemek
|
carry
verb
|
|
taşımak,
getirmek,
götürmek,
sağlamak,
bulundurmak
|
pitch
verb
|
|
ziftlemek,
düşmek,
zift kaplamak,
atmak,
kurmak
|
root
verb
|
|
kökleştirmek,
kök salmak,
kökleşmek,
yerleşmek,
eşelemek
|
rumble
verb
|
|
guruldamak,
gürlemek,
gümbürdemek,
haykırmak,
anlamak
|
twig
verb
|
|
anlamak,
kavramak,
incelemek
|
spin
verb
|
|
döndürmek,
kaybettirmek,
çevirmek,
eğirmek,
dönmek
|
land
verb
|
|
indirmek,
karaya çıkmak,
yere inmek,
düşmek,
karaya ayak basmak
|
be aware of
verb
|
|
bilgisi olmak,
haberdar olmak
|
gaslighter
noun
|
|
havagazı çakmağı
|
ram
verb
|
|
vurmak,
toslamak,
çarpmak,
doldurmak,
sokmak
|
drive in
verb
|
|
içeri sokmak,
içeri girmek
|
stick
verb
|
|
ayrılmamak,
yapışmak,
sadık kalmak,
delmek,
takılmak
|
understand
verb
|
|
anlamak,
kavramak,
iyi anlamak,
bilmek,
anlayışlı olmak
|
beetle
verb
|
|
kakmak,
tokmaklamak,
sarkmak,
çıkıntı yapmak
|
cotton on to
verb
|
|
anlamak,
dostluk kurmak
|
be ploughed
verb
|
|
sınıfta kalmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|