|
English Translation |
|
More meanings for yapışmak
stick
verb
|
|
ayrılmamak,
sadık kalmak,
delmek,
takılmak,
dayanmak
|
adhere
verb
|
|
bağlı kalmak,
katılmak,
bağlanmak,
bitiştirmek
|
clinch
verb
|
|
perçinlemek,
sağlama bağlamak,
kökünden halletmek,
sıkı tutmak,
sıkıştırmak
|
cleave
verb
|
|
bölmek,
yarmak,
açmak,
yarılmak,
çatlamak
|
clench
verb
|
|
sıkmak,
tutmak,
perçinlemek,
kavramak,
sıkıca yakalamak
|
cling
verb
|
|
sarılmak,
tutunmak,
bağlanmak,
sadık kalmak,
tırmanmak
|
clutch
verb
|
|
kavramak,
yakalamak,
tutmak,
kapmak,
yakalamaya çalışmak
|
cohere
verb
|
|
tutarlı olmak,
bağlantılı olmak,
tutmak,
eş fazlı olmak
|
conglutinate
verb
|
|
kaynaştırmak,
yapıştırmak,
kaynamak
|
fasten on
verb
|
|
yüklemek,
üzerine atmak,
tutunmak,
hedef almak,
amaçlamak
|
glue
verb
|
|
yapıştırmak,
tutkallamak,
dikkatini vermek
|
seize
verb
|
|
ele geçirmek,
kaçırmamak,
yakalamak,
almak,
el koymak
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|