Appearance
Use device theme  
Dark theme
Light theme

What does almak mean in Turkish?

English Translation
More meanings for almak
get verb
edinmek, olmak, elde etmek, kazanmak, getirmek
take verb
çekmek, götürmek, çıkarmak, yapmak, tutmak
receive verb
karşılamak, kabul etmek, teslim almak, ağırlamak, parasını almak
buy verb
satın almak, inanmak, rüşvetle elde etmek, pahasına elde etmek, kiralamak
pick up verb
toplamak, toparlamak, yerden kaldırmak, arabaya almak, arabayla almak
take on verb
üstlenmek, üzerine almak, kapışmak, benzemek, iddiaya tutuşmak
take in verb
geçirmek, sızdırmak, içeri almak, abone olmak, aldatmak
fetch verb
getirmek, çekmek, gidip almak, geçirmek, cezbetmek
take up verb
kaldırmak, kısaltmak, tutmak, tamamlamak, karışmak
collect verb
toplamak, toplanmak, biriktirmek, derlemek, toparlamak
have verb
olmak, sahip olmak, yapmak, etmek, bulunmak
extract verb
çıkarmak, çekmek, ihraç etmek, özünü çıkarmak, sağlamak
gain verb
kazanmak, elde etmek, ulaşmak, kâr etmek, artırmak
hold verb
tutmak, barındırmak, alıkoymak, durmak, dayanmak
draw verb
çekmek, çizmek, düzenlemek, resmetmek, yazmak
capture verb
ele geçirmek, el koymak, zaptetmek, esir almak, ganimet almak
accept verb
kabul etmek, kabullenmek, onaylamak, üstlenmek, katlanmak
take from verb
çıkarmak, düşürmek, indirmek
put on verb
giymek, giyinmek, takınmak, abartmak
borrow verb
ödünç almak, borç almak, alıntı yapmak
seize verb
ele geçirmek, kaçırmamak, yakalamak, el koymak, kapmak
assume verb
üstlenmek, saymak, farzetmek, sanmak, taslamak
admit verb
kabul etmek, itiraf etmek, içeri almak, meydan vermek
garner verb
kazanmak, depolamak, istiflemek, stoklamak
occupy verb
işgal etmek, oturmak, tutmak, meşgul etmek
let in verb
gömmek, içeri almak, sokmak, sırrını açmak, sırdaş etmek
wreak verb
çıkarmak
conquer verb
fethetmek, ele geçirmek, yenmek, başarmak, elde etmek
excise verb
kesmek, vergilendirmek, vergi koymak, temizlemek
come in verb
içeri girmek, girmek, içeriye girmek, sağlamak, yaygın olmak
accomplish verb
başarmak, yapmak, yerine getirmek, sonuçlandırmak, üstesinden gelmek
enucleate verb
aydınlatmak, çıkarmak, açıklamak
help oneself to verb
buyurmak, aşırmak, dadanmak
enter upon verb
konmak, girmek, başlamak, girişmek, dönüm noktasına gelmek
induct verb
askere almak, başlatmak, resmen göreve almak
pull off verb
kenara çekmek, çıkarmak, soymak, kazanmak, koparmak
enter on verb
konmak, girmek, başlamak, girişmek, dönüm noktasına gelmek
govern verb
yönetmek, idare etmek, hükmetmek, hüküm sürmek, kontrol etmek
sweep off verb
süpürüp atmak, coşturmak, heyecanlandırmak, ayırmak
seat verb
oturtmak, yerine oturtmak, yerleştirmek, oturağını tamir etmek, oturma yerini onarmak
exchange verb
değiştirmek, bozdurmak, değiş tokuş etmek, takas etmek, bozmak
withdraw verb
geri çekmek, çekmek, çekilmek, geri çekilmek, para çekmek
divest of verb
mahrum etmek, el çektirmek
Find more words!
Use * for blank tiles (max 2) Advanced Search Advanced Search
Use * for blank spaces Advanced Search
Advanced Word Finder
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
Translate from Turkish
go
Word Tools Finders & Helpers Apps More Synonyms
Copyright WordHippo © 2024