|
English Translation |
|
More meanings for girmek
enter
verb
|
|
katılmak,
giriş yapmak,
kaydetmek,
yazmak,
içeri girmek
|
insert
verb
|
|
eklemek,
sokmak,
atmak,
vermek
|
go
verb
|
|
gitmek,
geçmek,
olmak,
ölmek,
başlamak
|
enter into
verb
|
|
kaydolmak,
katılmak,
girişmek,
başlamak,
duygularına katılmak
|
go into
verb
|
|
varmak,
araştırmak,
incelemek,
tutulmak
|
key
verb
|
|
kilitlemek,
akort etmek,
uydurmak
|
key in
verb
|
|
kilitlemek,
data girmek
|
get in
verb
|
|
içeri girmek,
içeriye girmek,
seçilmek
|
go in
verb
|
|
yarışmaya katılmak,
mücâdeleye girmek
|
come into
verb
|
|
katılmak,
konuvermek,
mirasa konuvermek
|
enter on
verb
|
|
almak,
konmak,
başlamak,
girişmek,
dönüm noktasına gelmek
|
step
verb
|
|
adım atmak,
basmak,
etmek,
yürümek,
gitmek
|
incur
verb
|
|
uğramak,
yaratmak,
maruz kalmak,
yakalanmak,
tutulmak
|
come in
verb
|
|
içeri girmek,
içeriye girmek,
almak,
sağlamak,
yaygın olmak
|
walk into
verb
|
|
çatmak,
burun buruna gelmek,
saldırmak
|
step in
verb
|
|
içeri girmek,
içeriye girmek,
müdahale etmek,
karışmak,
el atmak
|
enter upon
verb
|
|
almak,
konmak,
başlamak,
girişmek,
dönüm noktasına gelmek
|
pull
verb
|
|
çekmek,
asılmak,
kalkmak,
kenara çekmek,
çevirmek
|
walk in
verb
|
|
içeri girmek,
içeriye girmek
|
slip into
verb
|
|
sokuvermek,
sıkıştırmak
|
keyboard
verb
|
|
data girmek
|
sink into
verb
|
|
gömülmek,
dalmak,
kapılmak,
düşmek,
işlemek
|
type into
verb
|
|
tuşlamak
|
strike in
verb
|
|
başlamak,
saplamak,
lafa karışmak,
karışmak
|
slide into
verb
|
|
batmak,
sürüklenmek,
kapılmak,
saplanmak
|
sail in
verb
|
|
söze karışmak,
dalmak
|
gain admission
verb
|
|
alınmak,
kabul edilmek
|
be enrolled
verb
|
|
kaydolmak,
yazılmak,
alınmak
|
be enroled
verb
|
|
kaydolmak,
yazılmak,
alınmak
|
draw into
noun
|
|
yanaşmak
|
See Also in Turkish
ilişkiye girmek
verb
|
|
copulate,
have intercourse with,
sleep with,
couple,
fuck
|
iddiaya girmek
verb
|
|
bet,
go,
take up on it
|
sınava girmek
verb
|
|
take an examination,
go in for an examination,
sit for an examination,
sit for,
sit
|
bahse girmek
verb
|
|
make a bid,
bet,
wager,
go,
lay
|
araya girmek
verb
|
|
intervene,
go between,
put in a word,
put in,
mediate
|
içeri girmek
verb
|
|
enter,
come in,
get in,
walk in,
step in
|
işe girmek
verb
|
|
get a job,
set up
|
cinsel ilişkiye girmek
verb
|
|
enter into sexual relations,
have sex,
sleep with,
lie with,
jazz
|
yürürlüğe girmek
verb
|
|
enter into force,
come into force,
enure,
inure
|
içine girmek
verb
|
|
enter into,
penetrate
|
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|