|
English Translation |
|
More meanings for asılmak
hang
verb
|
|
asmak,
takmak,
sarkıtmak,
kaplamak,
ipe çekmek
|
pull
verb
|
|
çekmek,
kalkmak,
kenara çekmek,
çevirmek,
girmek
|
tug
verb
|
|
çabalamak,
çekmek,
sürüklemek,
uğraşmak
|
hang on
verb
|
|
asmak,
bekletmek,
beklemek,
takmak,
asılı durmak
|
hang down
verb
|
|
sarkmak,
sallanmak,
sarkıtmak
|
be suspended
verb
|
|
kapanmak
|
accost
verb
|
|
yaklaşıp konuşmak,
yanaşmak,
sarkıntılık etmek
|
philander
verb
|
|
kur yapmak,
flört etmek,
kadın peşinde koşmak
|
swing
verb
|
|
sallanmak,
sallamak,
savurmak,
salınmak,
yumruk savurmak
|
wrench
verb
|
|
yanlış yorumlamak,
bükmek,
burkmak,
zorla almak,
çarpıtmak
|
rush
verb
|
|
düşünmeden girişmek,
koşmak,
acele etmek,
aceleye getirmek,
atılmak
|
solicit
verb
|
|
istemek,
kışkırtmak,
yalvarmak,
ısrarla istemek,
dilemek
|
make advances to
phrase
|
|
yaranmaya çalışmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|