|
English Translation |
|
More meanings for istemek
|
want
verb
|
|
|
arzulamak,
talep etmek,
arzu etmek,
yoksun olmak,
ihtiyacı olmak
|
|
request
verb
|
|
|
talep etmek,
rica etmek,
resmen istemek,
ricada bulunmak
|
|
ask
verb
|
|
|
sormak,
soru sormak,
rica etmek,
aranmak,
davet etmek
|
|
ask for
verb
|
|
|
istemek
|
|
require
verb
|
|
|
gerektirmek,
zorunlu tutmak,
gerekmek,
ihtiyacı olmak,
icap etmek
|
|
wish
verb
|
|
|
dilemek,
umut etmek
|
|
seek
verb
|
|
|
aramak,
araştırmak,
çıkarmaya çalışmak,
peşinde koşmak,
uğraşmak
|
|
demand
verb
|
|
|
talep etmek,
sormak,
hak iddia etmek
|
|
desire
verb
|
|
|
arzu etmek,
arzulamak,
dilemek,
imrenmek,
rica etmek
|
|
solicit
verb
|
|
|
kışkırtmak,
yalvarmak,
ısrarla istemek,
dilemek,
asılmak
|
|
claim
verb
|
|
|
iddia etmek,
talep etmek,
sahip çıkmak,
hak iddia etmek,
ısrar etmek
|
|
like
verb
|
|
|
beğenmek,
hoşlanmak,
sevmek,
hoşuna gitmek
|
|
call for
verb
|
|
|
gerektirmek,
çağırmak,
gerekmek,
gerekli olmak
|
|
intend
verb
|
|
|
niyet etmek,
seçmek,
kastetmek,
niyeti olmak,
niyetlenmek
|
|
will
verb
|
|
|
dilemek,
arzulamak,
amaçlamak,
azmetmek,
niyet etmek
|
|
invite
verb
|
|
|
davet etmek,
çağırmak,
çekmek,
neden olmak
|
|
enjoin
verb
|
|
|
emretmek,
empoze etmek,
yasaklamak,
menetmek
|
|
hope
verb
|
|
|
ummak,
beklemek,
ümit etmek,
arzu etmek
|
|
choose
verb
|
|
|
seçmek,
tercih etmek,
yeğlemek,
ayırmak,
üstün tutmak
|
|
exact
verb
|
|
|
zorla almak,
dayatmak,
zorlamak,
ısrarla istemek,
gerektirmek
|
|
sue
verb
|
|
|
talep etmek,
rica etmek,
dava açmak,
mahkemeye vermek,
kur yapmak
|
|
call on
verb
|
|
|
ziyaret etmek,
uğramak,
önünde söylemek,
başvurmak
|
|
fancy
verb
|
|
|
düşünmek,
hoşlanmak,
fantezi kurmak,
hayâl etmek,
düşlemek
|
|
sue for
verb
|
|
|
talepte bulunmak,
talep etmek,
rica etmek
|
|
bespeak
verb
|
|
|
ayırtmak,
rica etmek,
sipariş vermek,
ısmarlamak,
tutmak
|
|
call upon
verb
|
|
|
ziyaret etmek,
uğramak,
önünde söylemek,
başvurmak
|
|
long
verb
|
|
|
özlemek,
arzu etmek,
özlemini çekmek,
gözlemek,
hasret kalmak
|
|
requisition
verb
|
|
|
talep etmek,
resmen istemek,
el koymak
|
|
hanker
verb
|
|
|
arzulamak,
özlemek,
özlem duymak,
can atmak
|
|
court
verb
|
|
|
kur yapmak,
yaltaklanmak,
aranmak,
davet etmek
|
|
be spoiling for
verb
|
|
|
aramak,
aranmak
|
See Also in Turkish
|
yardım istemek
verb
|
|
|
asking for help,
cry for help,
invoke
|
|
demek istemek
verb
|
|
|
mean to say,
mean,
get at,
drive at,
connote
|
|
izin istemek
verb
|
|
|
asking a permission,
ask for permission,
ask permission
|
|
çok istemek
phrase, verb
|
|
|
want so much,
crave,
itch,
itch to,
raring to
|
|
yapmak istemek
verb
|
|
|
want to do,
feel up to it
|
|
geri istemek
verb
|
|
|
want back,
reclaim,
recall
|
|
canı istemek
verb
|
|
|
want a life,
feel like,
be in the mood to,
fancy
|
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|
