|
English Translation |
|
More meanings for eklemek
suffix
verb
|
|
sonuna eklemek,
sonek olarak yazmak
|
add
verb
|
|
katmak,
artırmak,
ilave etmek,
toplamak,
karıştırmak
|
join
verb
|
|
katılmak,
birleştirmek,
katmak,
üye olmak,
birleşmek
|
attach
verb
|
|
takmak,
bağlamak,
iliştirmek,
tutturmak,
bağlanmak
|
adjoin
verb
|
|
yan yana koymak,
bitiştirmek,
katmak,
yan yana olmak,
bitişik olmak
|
join together
verb
|
|
eklemek
|
put to
verb
|
|
birleştirmek,
sunmak,
bırakmak
|
write in
verb
|
|
ilave yapmak
|
insert
verb
|
|
girmek,
sokmak,
atmak,
vermek
|
affix
verb
|
|
atmak,
yapıştırmak,
takmak,
iliştirmek,
basmak
|
annex
verb
|
|
katmak,
ilave etmek,
topraklarına katmak,
habersiz almak
|
append
verb
|
|
iliştirmek,
katmak
|
interlard
verb
|
|
karıştırmak,
süslemek
|
interpolate
verb
|
|
katmak,
arasına sokmak,
ara değerini hesaplamak
|
joint
verb
|
|
birleştirmek,
bitiştirmek
|
link
verb
|
|
bağlamak,
bağlantı kurmak,
ulamak,
birleşmek,
eklenmek
|
link up
verb
|
|
bağlamak,
birleştirmek,
bağlantı kurmak
|
piece
verb
|
|
yamalamak,
parça koymak,
birleştirmek,
parçalarını eklemek
|
put in
verb
|
|
yerleştirmek,
sokmak,
içeri sokmak,
araya girmek,
olay çıkarmak
|
put on
verb
|
|
giymek,
almak,
giyinmek,
takınmak,
abartmak
|
run in
verb
|
|
içeriye koşmak,
içeri akmak,
katmak,
uğramak,
yakalayıp hapse atmak
|
slap on
verb
|
|
ilave etmek,
çarptırmak
|
splice
verb
|
|
uçlarını birleştirmek,
birbirine eklemek,
evlendirmek
|
subjoin
verb
|
|
iliştirmek,
ilave etmek
|
superimpose
verb
|
|
üstüne koymak,
üst üste yapmak,
üst üste getirmek
|
supplement
verb
|
|
tamamlamak,
ilave etmek
|
tack
verb
|
|
çakmak,
tutturmak,
raptiyelemek,
teyellemek,
katmak
|
throw in
verb
|
|
dahil etmek,
cabası olarak vermek,
birbirine geçirmek
|
See Also in Turkish
takvime eklemek
verb
|
|
reinforce,
intercalate
|
bir şey eklemek
verb
|
|
add something,
put in a word
|
daha da eklemek
verb
|
|
add more,
superadd
|
kümeye eklemek
verb
|
|
toss,
clump
|
başına eklemek
verb
|
|
append,
prefix
|
sonuna eklemek
verb
|
|
add to the end,
suffix
|
önüne eklemek
verb
|
|
put in front of,
prefix
|
araya eklemek
verb
|
|
put together,
intercalate
|
parça eklemek
verb
|
|
add tracks,
gusset
|
peş eklemek
verb
|
|
postpone,
gusset
|
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|