|
English Translation |
|
More meanings for anlamak
understand
verb
|
|
kavramak,
iyi anlamak,
bilmek,
çakmak,
anlayışlı olmak
|
figure out
verb
|
|
halletmek,
hesaplamak,
çözmek
|
sense
verb
|
|
algılamak,
hissetmek,
sezmek,
farkında olmak,
duyarlı olmak
|
grasp
verb
|
|
kavramak,
yakalamak,
kapmak,
tutmak
|
fathom
verb
|
|
derinliğini ölçmek,
derinine inmek,
içyüzünü araştırmak,
kavramak
|
grip
verb
|
|
kavramak,
tutmak,
sıkıştırmak,
yakalamak,
etkilemek
|
get a grip
verb
|
|
sıkı tutmak,
tutunmak,
kavramak
|
dig
verb
|
|
kazmak,
çukur kazmak,
bellemek,
hafriyat yapmak,
deşmek
|
get a grip on
verb
|
|
anlam çıkarmak
|
be knowledgeable about
verb
|
|
bilgili olmak
|
see
verb
|
|
görmek,
bakmak,
görüşmek,
seyretmek,
uğurlamak
|
get
verb
|
|
almak,
edinmek,
olmak,
elde etmek,
kazanmak
|
feel
verb
|
|
hissetmek,
duymak,
yoklamak,
dokunmak,
ellemek
|
absorb
verb
|
|
emmek,
çekmek,
özümsemek,
yutmak,
devralmak
|
accept
verb
|
|
kabul etmek,
kabullenmek,
onaylamak,
almak,
üstlenmek
|
appreciate
verb
|
|
takdir etmek,
değerlendirmek,
kavramak,
değer vermek,
beğenmek
|
discover
verb
|
|
keşfetmek,
bulmak,
ortaya çıkarmak,
farketmek
|
ascertain
verb
|
|
öğrenmek,
bulmak,
soruşturmak,
aslını öğrenmek,
doğrusunu öğrenmek
|
catch
verb
|
|
yakalamak,
tutmak,
yetişmek,
kavramak,
kapmak
|
catch on
verb
|
|
kavramak,
tutulmak,
moda olmak
|
click
verb
|
|
uyuşmak,
çıt etmek,
tıkırdamak,
şaklatmak,
kapanıvermek
|
compass
verb
|
|
gizli plan kurmak,
erişmek,
başarmak,
kuşatmak,
sarmak
|
conceive
verb
|
|
kavramak,
düşünmek,
gebe kalmak,
yaratmak,
tasavvur etmek
|
cotton on to
verb
|
|
çakmak,
dostluk kurmak
|
dawn on
verb
|
|
kavramak,
dank etmek
|
deduce
verb
|
|
sonuç çıkarmak,
gelişimini izlemek
|
see into
verb
|
|
kavramak,
görmek
|
savvy
verb
|
|
bilmek
|
distinguish
verb
|
|
ayırmak,
ayırt etmek,
ayrım yapmak,
sivriltmek,
seçmek
|
latch on to
verb
|
|
asılı durmak,
benimsemek,
kavramak
|
make of
verb
|
|
anlam vermek
|
get the message
verb
|
|
mesajı almak
|
pick out
verb
|
|
seçmek,
ayırmak,
ayırt etmek,
ortaya çıkarmak,
dinleyip notalamaya çalışmak
|
read
verb
|
|
okumak,
okunmak,
yorumlamak,
çözmek,
sökmek
|
realize
verb
|
|
gerçekleştirmek,
kavramak,
farkına varmak,
farketmek,
uygulamak
|
rumble
verb
|
|
guruldamak,
gürlemek,
gümbürdemek,
haykırmak,
çakmak
|
discern
verb
|
|
farketmek,
ayırdetmek,
sezmek,
farkına varmak,
kavramak
|
comprehend
verb
|
|
kavramak,
algılamak,
idrak etmek,
kapsamak,
ihtiva etmek
|
seize
verb
|
|
ele geçirmek,
kaçırmamak,
yakalamak,
almak,
el koymak
|
sum up
verb
|
|
toplamak,
araştırmak,
bilgi toplamak,
özetlemek,
kavramak
|
take in
verb
|
|
almak,
geçirmek,
sızdırmak,
içeri almak,
abone olmak
|
twig
verb
|
|
kavramak,
çakmak,
incelemek
|
be up to
verb
|
|
bilmek,
ilgisi olmak,
iş çevirmek,
kabiliyeti olmak,
karışmış olmak
|
wake to
verb
|
|
görmek,
farkına varmak,
idrak etmek
|
waken
verb
|
|
uyanmak,
uyandırmak,
görmek,
farkına varmak,
canlandırmak
|
work out
verb
|
|
çözmek,
çalışma yapmak,
istenilen sonucu vermek,
halletmek
|
apprehend
verb
|
|
tutuklamak,
kavramak,
endişe etmek,
korkuyla beklemek
|
See Also in Turkish
değerini anlamak
|
|
understand the value
|
yanlış anlamak
phrase, verb
|
|
misunderstand,
be at cross-purposes,
misapprehend,
misconstrue,
take amiss
|
leb demeden leblebiyi anlamak
verb
|
|
leb,
take the hint,
take a hint
|
deneyerek anlamak
verb
|
|
try,
give a whirl
|
içyüzünü anlamak
verb
|
|
understand the inner,
penetrate
|
imadan anlamak
verb
|
|
know from faith,
take the hint,
take a hint
|
halden anlamak
verb
|
|
still understand,
sympathize
|
ters anlamak
phrase, verb
|
|
reverse,
get it wrong,
take amiss,
take a word in the wrong sense,
misunderstand
|
geç anlamak
verb
|
|
late recognition,
do a double-take,
be slow on the uptake
|
iyi anlamak
phrase, verb
|
|
well-understood,
understand,
understand perfectly,
be a whale at,
be up
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|